Balıkesirspor bir Olağan Genel Kurul’u daha geride bıraktı. Bu vesileyle, tüm kongrelerin ardından alışkanlık edindiğim üzere eski Başkan Özgür Yılmaz’a çabaları nedeniyle teşekkür edip, yeni Başkan Nedim Ömer ve ekibine başarı diliyorum.
Bizim işimizin bağcıyı dövmek değil, yediğimiz üzümden keyif almak olduğunu her fırsatta yazıp, söylüyorum.
İnşallah, yeni dönemde her şey çok daha iyi olur…
Küskünlük ve ayrılıklar biter, kırmızı-beyaz sevdasının uğruna çarpan kalpler yeniden bir araya gelir.
Ve en önemlisi de Balıkesirspor hak ettiği maddi ve manevi desteği fazlasıyla bulur.
Seçimden alnının akıyla çıkan Nedim Ömer ve arkadaşlarının yanı sıra tüm camiayı çok zor bir sürecin beklediğini yazmadan önce Genel Kurul izlenimlerimi aktarayım;
Süper Lig döneminden faha fazla üyenin salonda olması, derdin sahiplenildiğinin göstergersi olarak olumlu bir durum olarak yansıdı.
Oy sayımının dışında aksaklıklarla dolu bir kongre yaşadık.
Ama üyelerin büyük çoğunluğu, oylama sonuçları açıklanıncaya kadar salonu terk etmedi. Bu da pozitif bir görüntüydü.
Son Genel Kurul’larda olduğu gibi gözlerimiz yine milletvekillerini, belediye başkanlarını, şehrin bürokratlarını, oda başkanları ve Sivil Toplum Kuruluşu liderini aradı ama Susurluk Belediye Başkanı Nurettin Güney’den başkasını göremedik.
Faaliyet Raporu okunmadan ibra edilen, ibra edilip-edilmediği oylamadan 10-15 dakika sonra tartışılan bir yönetime ilk defa şahit oldum.
Özgür Yılmaz başkanlığındaki Yönetim Kurulu’nun faaliyet dönemi bilançosu yaklaşık 18 milyon Lira borç olarak açıklanırken, Balıkesirspor’un güncel borcuna dair bir şey söylenmedi…
Daha da ilginci soran da olmadı…
Ama Özgür Yılmaz ve arkadaşları ibra edildi.
Bu arada kulübün şirketleşmesine yönelik çalışmaların yapılmasını içeren öneri daha özenli hazırlanıp, kongreye katılanlara daha dikkatli anlatılabilirdi. Çalışmalar yapılıp, şirketleşme kararının Olağanüstü Genel Kurul’da alınması doğrultusunda ilk adım atılabilirdi.
Ama o da olmadı…
Ancak, kongrenin kavgasız-gürültüsüz tamamlanması iyi, oyların sayılmasının ardından Kerem Gürbıyıkoğulları’nın “Şehidimiz var. Taşkınlık yakışmaz” uyarısı ile itidalli davranılması da şık oldu.
O zaman eskiye kafa yormayı bırakıp, önümüze bakacağız…
Listesinde tanıdığım çok fazla isim olmasa da Başkan Nedim Ömer’in mütevazi davranışlarının kırmızı-beyazlı camianın yeniden birlik olmasında etken olabileceğini düşünüyorum.
Başkan’ın sağ kolu gibi görünen İsmet Deniz’in “Balıkesirspor” derken ışıldayan gözleri, beni de umutlandırıyor.
Uğur Öztürk’ü birçok insan, daha önce Balıkesirspor’a yaptığı maddi destek vasıtasıyla tanırken, ben onu Ali Hikmet Spor Tesisleri’nde Çayırhisarspor’un peşinde koştuğu günlerden tanıyorum. Futbol bilgisine ve arzusuna hem şahitlik ederim hem de güvenirim.
Göktuğ Şeremetli, Cem Özışıklıoğlu ve Kemal Aydın’ın Balıkesir ve Balıkesirspor sevgisini sanırım yazmama gerek yok.
İbrahim Teke ve İskender Şahan’ın özellikle altyapı çalışmalarında doğru yönlendirmeler yapabilceğini düşünüyorum.
Listede yer alması bana da sürpriz olan Koray Kasap, tam bir futbolcu bilgi bankasıdır. Oyuncunun ne zaman, hangi ligde oynayıp, ne işler becerdiğini ve kaç para aldığını hatasız kaydeden bir hafızası var. Oyuncu kadrosu oluşturulurken, faydası çok olacaktır.
Ama günümüz futbolunda işin başı da sonu da para…
Umarım paraları da olur. Yoksa işleri çok ama çok zor.
Yazımı ‘Hayırlı Olsun’ duasıyla tamamlarken, hep yaptığım bir uyarıyı yeni yöneticilerimize de yapayım:
Kılavuzlarınızı kargalardan seçmeyin…
