Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde aşçı olarak çalışan Bigadiçli Ali İhsan Ataklı, deprem günü yaşadıklarını anlattı. İlk depreme uyurken yakalandıklarını söyleyen Ataklı, ikinci depremde de çalıştığı yurtta yakalandıklarını belirterek, yurdun bordum katından dışarıya zor çıktıklarını söyledi.
Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremden kurtulan Bigadiçli Ali İhsan Ataklı hamile eşiyle birlikte baba ocağına geldi.
Bölgedeki durumu anlatmakta zorluk çeken Ataklı, Elbistan’da gözle görülen 10 binadan 5-6’sının yıkıldığını, kendi oturduğu evin de ikinci depremde yok olduğunu belirtti. Ataklı, Bigadiç’e gelir gelmez ilk işinin hamile olan eşini kontrol ettirmek olduğunu belirterek, “Verilmiş sadakamız varmış oradaki durum içler acısı. Oradaki durumu anlatmakta kelimeler kifayetsiz kalır” dedi.
“KENDİMİZİ DIŞARIYA ZOR ATTIK”
Bigadiçli Ali İhsan Ataklı, Elbistan’da yaşadıklarını şöyle anlattı: “Maraş Elbistan’da Haziran ayından bu yana devlet memuru olarak çalışıyorum. Evlenerek oraya evimi taşıdım. Oradaki depremde oturduğum evim gitti. Sabaha karşı olan depremde bayağı sarsıldık. Yani kendimizi evden dışarıya zor attık, çünkü çok sallanıyorduk. Depremin hemen ardından dışarıya çıktık. Arabam da olmadığı için 2-3 saat dışarıda bekledik. Sağ olsun üst kat komşum Elbistanlıydı, babasının bağ evi varmış oraya gittik. Orada sabahı çıkardık saat 09.00-10.00’a kadar. Oradan yıkılan evlerde kalan ailelerin barınmaları için bizim yurt seçilmiş. Ben de aşçı olduğum için oraya sıcak çorba ve yemek pişirmek için çağırıldım.
“OTURDUĞUM EV İKİNCİ DEPREMDE YIKILDI”
Oraya gittik ve çorba yaptık. Biz de soğukta kalmıştık, doğalgaz yanmıyordu. Bir tas çorba içtik, çorbayı içer içmez ikinci bir depremle karşılaştık. Bağ evinden döndükten sonra kaldığım 5 katlı binanın ikinci deprem sonunda yıkıldığını gördük. İlk depremde kaldığım evde herhangi bir yıkıntı yoktu, ikinci depremle birlikte evimiz yıkıldı. İkinci depreme görevli olduğum yurdun bodrum katında yakalandık ve oradan zor çıktık.
“ÇIĞLIK SESLERİ KULAKLARIMDAN GİTMİYOR”
Oradaki durum içler acısı. Nasıl anlatayım kelimeler kifayetsiz kalır. Baktığında gözünle gördüğün 10 dairenin 5’i ya da 6’sı göçük. Biri sağlam ama üç tanesinde dışarıdan baktığınız zaman içerisi görünüyor. Yani binalar mahvolmuş durumda. Zaten biz o ikinci deprem vurduktan sonra dışarıya çıktığımızda binalar hala sallanıyordu. O andaki çığlık sesleri kulaklarımdan gitmiyor.
“VERİLMİŞ SADAKAMIZ VARMIŞ”
Depremin ardından beşince gün Bigadiç’e geldik. Daha eve gitmeden eşim hamile olduğu için çocuğumuza baktırdık. Daha sonra babamın evine geldik. Verilmiş sadakamız varmış.” Mahmut ACARÖZ
