
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 26 ve 27 Haziran tarihlerinde yapılacak. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Doktor Bekir Ceylan, öğrencilerin, salgının getirdiği kaygının yanında sınav stresiyle de baş etmeye çalıştıklarına dikkat çekti.
Ceylan, dengelenebilen bir kaygının herkes için gerekli olduğunun altını çizdi ve sınav esnasında sadece o anda sınava odaklanmalarını önerdi. Sınava girecek adaylara sınav kaygısıyla baş edebilmenin tüyolarını verdi ve öneriler de bulundu.
“BELLİ ÖLÇÜDEKİ KAYGI NORMAL VE GEREKLİ”
Dengelenebilen bir kaygının herkes için gerekli olduğunun altını çizen Ceylan, sınav esnasında sınav öncesi ve sonrasını düşünmeden sadece o anda sınava odaklanmalarının stresi azaltacağına işaret etti. Üniversiteye girmeye hazırlananların YKS’de ter dökeceğini hatırlatan Ceylan, “Pandeminin gölgesinde sınava hazırlanan öğrenciler, salgının getirdiği kaygının yanında sınav stresiyle de baş etmeye çalışıyor” dedi. Ceylan, sınava girecek öğrencilere önerilerde bulunarak, sınav kaygısının baş edilmesi gereken bir durum olmadığını belirtti.
Belli ölçüdeki sınav kaygısının normal olduğunu belirten Ceylan, dengelenebilen kaygının herkes için gerekli olduğunu ifade ederek şunları anlattı: “Bir çeşit belirsizlik duygusu olan kaygı, bir noktada hayatımızın sürekliliğini devam ettirebilmek için önlem olarak yer alabiliyor. Dengelenebilen bir kaygı herkes için gerekli. Bu sebeple sınav kaygısıyla başa çıkmak, mücadele etmek, savaşmak gibi kavramlarla açıklamak çok yanlış. Sınav kaygısı baş edilmesi gereken bir durum değil. Çünkü bu kaygıya yeterli ölçüde izin verdiğiniz takdirde; eksiklerinizi görebilir, yapamadığınız konuların üzerine eğilerek, başarısız olduğunuz alanlarda daha çok soru çözerek kendinize olan güveninizi arttırabilirsiniz.”
“VELİLER KAYGILARINI ÖĞRENCİLERE YANSITMAMALI”
Ceylan, yaptığı açıklamada sınav kaygısının nasıl azaltılacağı yönünde de bilgiler verdi. Sadece sınava odaklanmanın stresi azaltmaya yardımcı olacağını ifade eden Ceylan, sınava hazırlık sürecinde olduğu kadar sınav esnasındaki tutum ve davranışların da önemli olduğuna dikkat çekerek, “Kaygı nedenlerinin üst üste geldiği bu dönemde ve hatta hayatın olağan aktığı zamanlarda dahi kaygılarımızla başa çıkmanın en önemli yollarından biri sadece sınava odaklanmak metodu. Çünkü mutlu olabilmek anda kalınabildiğinde mümkün. Sınav esnasında da anda kalmak önemli.
Adaylar sınav esnasında şunu yapsaydım, bunu okusaydım gibi geçmişe takılmak ya da sınavdan sonra her şey bitecek, ya kazanamazsam gibi gelecek ile ilgili düşüncelerini ve kaygılarını bir kenara bırakmalı. O anda sadece sınava ve sorulara odaklanmalılar” diye konuştu.
Velilerden kaygılarını öğrencilere yansıtmamalarını isteyen Ceylan, bu süreçte ailelere birtakım görevler düştüğünü belirterek, şunları paylaştı: “Başarılı olma kaygısı sınava hazırlanan her öğrencinin yaşadığı bir süreç. Ailelere de birtakım görevler düşüyor. Velilerin kendi kaygılarını öğrencilere yansıtmaması gerekiyor. Veliler öğrencilere yaşadıkları kaygıyı anlayabildiklerini göstermeli ve onların güvende olduğunu hissettirmeli. Çocuklara ailem için başarmalıyım misyonu yüklenmemeli. Beklentiler devreye girdiğinde çocuklar, sınavı kazanamadıkları takdirde aileleri tarafından sevilmeyeceğini düşünebilir. Çocuklarımızı yalnızlığa itmemeye daha çok özen göstermemiz gereken bir dönemdeyiz.” Cengiz GÜNER