Çiğ süt fiyatlarının belirlendiği Ulusal Süt Konseyi’nde Balıkesir’i temsil eden Balıkesir Süt Üreticileri Birliği Başkanı Cihat Şimşek, çiğ süt fiyatlarıyla ilgili tartışmalarla ilgili açıklama yaptı. Şimşek, “15 Eylül tarihinde Ulusal Süt Konseyi’nin kendi içerisindeki yaptığı görüşme fiyat görüşmesi değildir. 2018 yılından bu tarafa Ulusal Süt Konseyi Gıda Komitesi, Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi’nin görüşünü almadan fiyat görüşmesi yapamaz veya tavsiye fiyatı açıklayamaz” dedi.
Ulusal Süt Konseyi Üretici Temsilcisi ve Balıkesir Süt Üreticileri Birliği Başkanı Cihat Şimşek, çiğ süt fiyatında yaşanan tartışmalarla ilgili açıklama yaptı.
Şimşek, “2018 yılından bu tarafa Ulusal Süt Konseyi Gıda Komitesi, Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi’nin görüşünü almadan fiyat görüşmesi yapamaz veya tavsiye fiyatı açıklayamaz. Bunun böyle olduğu herkes tarafından bilinmesine rağmen Gıda Komitesi yetkililerine bir şey söyleme cesareti gösteremeyenler her zaman olduğu gibi edebinden susan Ulusal Süt Konseyi içerisindeki Üretici Temsilcilerini hedef almaktadır.
Biz üreticiler ısrarla neden mevzuat değişikliği yapılmasını ve Ulusal Süt Konseyinin kurulduğu şekliyle görevine devam etmesini istiyoruz. Piyasa koşullarına göre alıcı ve satıcı arasında fiyat belirlenebilsin diye istiyoruz.
Son görüşme ile alakalı piyasada yanlış bilgiler var. Yapılan toplantı fiyat görüşülmesi değildir ve fiyat görüşülmemiştir. Sanayicinin olması gerektiği kadar zam vermek istediği yanlıştır ve yalandır. Sanki sanayici iyi bir zam vermiş ve üreticiler kabul etmemiştir bu külliyen yalandır” dedi.
Şimşek, “Yapılan görüşmede çıkan sonuç 2016 yılında süt piyasasındaki sıkıntıları fırsat bilip, üreticilere soğutma, toplama, nakliye ve diğer cari giderler gibi ara hizmet bedellerini yükleyen sanayicilerin bunu artık kendileri karşılayacak olmasıdır. Sanayici temsilcilerinin ret ettiği, kabul etmediği konu budur. Dolayısı ile biz üreticilerin kabul ettiği soğutma, toplama, nakliye ve diğer cari giderlerin ürünü alan tarafından, yani sanayiciler tarafından karşılanmasıdır.
Anlamadığımız hangi üretici buna karşı çıkar. Bu giderler tavsiye edilen fiyatın içine dahil edildiğinde bizim gibi aile işletmelerinin yüzde 5 ila yüzde 8 arasında tutarını eksik almasına sebep olur iken, büyük işletmeler ise tavsiye fiyatın üzerine yüzde 8 ile yüzde 15 arasında ilave ücret almalarına imkan sağladı. Biz aile işletmeleriyle büyük işletmeler arasında yüzde 13 ile yüzde 23′ e varan farklar oluşturdu. Büyük işletmelerin itiraz etmesi bundan kaynaklıdır” dedi.
Kendilerinin üreticinin menfaatine olan her konuda evet diyeceklerine dikkat çeken Ulusal Süt Konseyi Üretici Temsilcisi Cihat Şimşek, açıklamasına şöyle devam etti: “2010’nun Nisan ayında 85 kuruş olan süt fiyatını 60 kuruşa hatta bir çok bölgede 40 kuruşa kadar indiren kimlerdi biliyoruz. Buna karşılık Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliğinin süt vermeme eylemi başlattığında bu eyleme kimler destek çıktı kimler destek çıkmadı biz bunları da biliyoruz.
2018 deki Ulusal Süt Konseyinin Gıda Komitesine bağlı çalışmasını kimler destekledi, kimler kabul etti, kimler ret verdi bunların da hepsini biliyoruz. 2016 yılında hem fiyatları düşürüp hem sütleri bırakıp bütün masrafları üreticiye yükleyen sistemin, olması gerektiği hale gelmesi kimleri rahatsız ediyor buna kimler bağırıyor kimler kimlerle saf tutuyor hep birlikte görüyoruz.
İnşallah en kısa sürede de Ulusal Süt Konseyi olarak referans fiyat için bir araya geliriz ve biz üretici temsilcileri gelinmesi için gerekli her türlü girişimlerimize devam ediyoruz. Bu Ulusal Süt Konseyi Yönetimi içerisinde 4 lira 70 kuruş oluştuğunda da bizler vardık, 5 lira 70 kuruş fiyatına şerh koyanda kabul etmeyende hayır diyende bizdik, 7 lira 50 kuruş oluştuğunda da biz vardık. Yaptığımız her görüşmede üreticilerimiz menfaatleri doğrultusunda çalıştığımızdan kimsenin şüphesi olmasın.” Mahmut ACARÖZ