19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’dan başlayan vatanı kurtarma girişimi birçok evrelerden geçerek Anadolu insanı atalarımızın katkılarıyla, girdiği onlarca savaşta şehadet mertebesine ulaşan kahramanlarımızla 9 Eylül 1922 de Yunanlıların denize dökülmesiyle sona ermiştir. Geldikleri gibi giderler sözüyle kurtuluşun fişeğini ateşleyen büyük devlet adamımız rahmetli ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ile ona inanan silah arkadaşları ve atalarımızın yıllarca süren zorlu savaşlardan sonra Türkiye Cumhuriyeti doğmuş ve günümüzde var olmaya devam etmektedir.
Kuvayı Milliye şehri Balıkesir’imizin ileri gelenleri İzmir’in işgal ediliş haberini aldıktan sonra kendi kaderine sahip çıkma adına 16 Mayıs 1919 tarihinde okuma yurdunda toplanmış akabinde ev toplantısı gerçekleşmiştir. Daha çok katılım olması içinde 18 Mayıs 1919 günü ikindi namazı sonrası mevlit okunmasıyla birlikte şehrimizin esnafı ve halkımızın büyük katılımıyla Alaca Mescitte toplanılmıştır.
Toplantıya başkanlık eden Mehmet Vehbi Bolak Bey efendinin “Bizim atacağımız her kurşun doğu ve İslam aleminin sonsuza kadar kurtuluşuna, yoksa Allah korusun ebedi esarete sebep olacaktır’’ sözlerinin ardından Reddi İlhak Cemiyeti kurulmasına, her türlü kararın alınması içinde 41 kişinin belirlenmesine karar verilmiştir. Sessiz Sedasız, büyük bir tevazu ve gizlilik içinde başlayan bu toplantı “Kuva-yı Milliye” ruhunun şahlandığı, Türk’ün yenilmez gücünün parladığı Millî Mücadelenin ilk temel taşı olarak tarihimizin sayfalarında yerini almıştır.
Kuvayı Milliye birliklerinin bütün çabalarına rağmen işgalci İtilaf devletleriyle birlikte özellikle İngilizlerin büyük desteğini alan Yunanlılar 30 Haziran 1920 de Balıkesir şehrimizi işgal etmişlerdir. İşgalciler ile birçok çatışmalar yaşanmış, zayiatlar verilmiş, vatan topraklarımız içinde yüzlerce, binlerce atamız şehadet şerbeti içmiştir.
26 Ağustos 1922 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir İleri komutuyla başlayan Büyük Taarruz Başkumandanlık Meydan Muharebeleri sonucunda Büyük Zafere erişilmiş düşmanlar denize dökülerek yaşanan esaret hayatı sona ermiştir. Balıkesir’imizde bu tarih süreci içinde 6 Eylül 1922 de kurtuluşa erişmiştir. Yaşadığımız bu günlerde çeşitli etkinliklerle, törenlerle esaretten kurtuluşumuzun 100. Yılını kutluyoruz. Bu topraklarda nefes almamızı, Türk ve Müslüman olarak yaşamamızı sağlayan atalarımız ninelerimize, dedelerimize binlerce kez teşekkür etsek yetmez. Şehadet mertebesine ulaşanlara, gazi olarak kurtuluşa erip daha sonra hayata veda edenlere Allah’tan (C.C.) rahmetler diliyorum, ruhları şad, mekanları, makamları Cennet olsun.
Gelelim Balıkesirspor cephesine, geçtiğimiz pazar akşamı Atatürk Stadyumunda futbol sevdamızla buluştuk. Yönetim kurulumuzun ve taraftar grubumuzun büyük katkılarıyla son iki yıldır görmediğimiz tribün doluluğunu ve taraftar destek coşkusunun en üst seviyesini yaşadık.
Karanlıktan Aydınlığa sloganıyla yola çıkan düştüğümüz zorlu durumdan kurtulmak için mücadele edeceğini belirten kulüp yönetimimizin mevcut imkanlarla oluşturduğu takım taraftarının önünde ilk maçına çıktı. Gecenin sonunda takımımız, rakibimiz Diyarbekirspor’u 4-2’lik bir skorla yenerek sezonun ilk 3 puanına ulaştı. Tribünlerde yaşanan coşku, itici güç olarak futbolcularımıza yansıdı ve maç boyunca hep kazanmak isteyen bir takım görüntüsünü izlemek bana büyük bir zevk verdi.
Başımızın belası olan hakemlerin çok az hatayla maç yönetmeleri ayrıca güzeldi. Maçı kazanmamız mükemmel olduğumuz manasına gelmesin, elimizdeki futbolcularla ancak bu kadar mücadele edilebilir versiyonunu izledik. Genç kardeşlerimizin maç tecrübesi eksikliği, fiziki yetersizlikleri, bu maç için aşırı derecede motive olmanın verdiği agresiflikler, sonuca pozitif etki yarattı amma velakin daha çok mesafe kat etmemiz gerekiyor. Sahada topa ve rakibe müdahale ederken uçarak, atlayarak, yerden kayarak tek dalarak karate hamleleri sergileyen kardeşlerimiz çok kısa zamanda sarı ve kırmızı kartlarla ceza almaya, takımımızı da eksik bırakmaya çok müsaitler.
Aman diyorum bu zorlu süreçte cidden hepinize ayrı ayrı acayip ihtiyacımız var.
Teknik ekibimizde oynadığımız iki maçı da ayrıca değerlendirip gerekli eksiklikleri tespit ederek gerekli önlemleri almaya çalışacaklardır eminim. Sahamızda ki maçı kazandık ve hepimize derin bir soluk almamızı sağladı ve devamının gelmesini istiyoruz. Karşımıza daha dirençli, daha kuvvetli, daha tecrübeli ekipler çıkacak onlarla çok zorlu maçlar oynayacağız ve asla mücadeleden vaz geçmemeliyiz.
Kim ne derse Kuvayı Milliye ateşini yakan, ruhunu oluşturan, kurtuluş için canla, başla savaşan, kurtuluşa erişen bir şehiriz. Balıkesirspor’umuzu top yekûn kurtuluşa ermesini sağlamak sizin, bizim yüreğimizde, elimizde, bileğimizde, bedenimizde, atalarımızın kanından bizlere nakil olmuş genlerimizde mevcut, durmak yok karanlıktan aydınlığa kavuşmak için kurtuluş için mücadeleye daha büyük bir azimle devam etmeliyiz.
Yönetimimizi, teknik ekibimizi, futbolcularımızı ve tribünlere koşarak gelen maç boyunca susmayan taraftarlarımızı tebrik ediyorum. Her ne ve her kim olursa olsun bahane üretmeden, desteğini sonuna kadar devam ettirmelidir diyorum. Kim ne derse desin ben eninde, sonunda kurtuluş hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum.
