DOLAR28,9301% 0.01
EURO31,2284% 0.22
STERLIN36,3634% 0.03
FRANG33,0892% 0.11
ALTIN1.885,70% 0,10
BITCOIN1.275.6970.222

ÇALIŞMAK MUTLULUK KAYNAĞI MIDIR?

Yayınlanma Tarihi :
ÇALIŞMAK MUTLULUK KAYNAĞI MIDIR?

Mutluluğun kaynağı tartışmalı bir konudur. Çalışmanın mutluluk kaynağı olup olmadığı hakkında farklı görüşler var. Çalışmanın mutluluk kaynağı olduğu fikri ilk kez 18. yüzyılda Benjamin Franklin tarafından ortaya atıldı. İsviçreli bir filozof olan Alain de Botton da, yaşadığımız dönemin eşi benzeri olmadığını söylüyor çünkü bu dönemin insanları, çalışmanın mutluluk getirecek bir şey olarak düşünüyor.

Ama ben, işin mutluluk kaynağı olmadığını, ancak aynı zamanda mutluluk getirebileceğini düşünüyorum. Bence çalışmak için yaşamak yerine yaşamak için çalışmak gerekiyor. Çünkü hayat işten daha fazlası. Toplumun gelişimi için iş önemlidir, her iş kolu, toplumun gelişmesinde rol oynar. Bu yüzden insanlar işi sevmeli çünkü işlerinde daha iyi olmalarına yardımcı olacaktır.

Ortalama bir insan hayatının yarısını işte geçirir. Mutluluk, toplum ekonomisi için de önemlidir. İnsanlar işte mutluluk bulurlarsa bu, işe daha çok önem verdikleri anlamına gelir. Bir ekonomist olan Richard Layard, “Benim görevim, çocukların daha dirençli yetişkinler haline gelmesi için çocukluktan itibaren iş gücüne bazı olumlu düşünceler dahil etmek” diyor.

Özellikle ekonomik kriz sırasında, iş ne olursa olsun, işin varlığı bile bir mutluluk kaynağıdır. Mutluluk, ender rastlanan istisnalar haricinde kurumlarla alakalı araştırmalar meydana getiren araştırmacıların ilgilenmiş olduğu kavramlardan biri hiç olmadı. Bu araştırmacıların çalışan mutluluğunu önemseyip ilgilenmedikleri anlamına gelmez.

Günümüz insanı maddi çıkarları ön planda tutan, iş, kariyer, para şeklinde maddesel gereçler için yaşayan işkolik bireyler haline geldi. Ailesine, eşine ve arkadaşlarına ayıracağı dönemin ve enerjinin tümünü işinde harcayan üzgün işkolik kişilerin sayısı her geçen gün de artıyor.

Peki, çalışanın bireysel olarak sevinçli olması işkoliklik eğilimini etkisinde bırakır mı? Burada işkolik ve emek harcamayı seven ve gayretli anlamını taşıyan çalışkan kavramları arasındaki farkı göz ardı etmemek gerekiyor. Öznel olarak sevinçli olan kişilerin daha çalışkan oldukları ve daha yüksek performans gösterdikleri ile alakalı birçok inceleme bulunuyor. Ama bu kişilerin işkolik olduğu anlamına gelmiyor. Bu bulguları destek sunar halde işkolikliğin mutsuzluk şeklinde olumsuz tesir ve sonuçlar yaratan bir kavram bulunduğunu korumak için çaba sarf eden araştırmalar da bulunuyor.

Daha sağlıklı, mutlu ve üretken iş bölgeleri yaratmak isteyen organizasyonların çalışan mutluluğu ve işkoliklik eğilimi üstüne emekler yapmaları gerekiyor. Geçmiş yıllarda ekonomik üretkenlik üstüne odaklanan organizasyonlar, çalışan sağlığı ve mutluluğuna ehemmiyet vermedikleri için başarısız olmuşlardır.

Aristo’nun asırlar önce belirttiği şekilde “Mutlu bir ömür sadece mutlu ve dengeli bir çalışma hayatıyla sağlanabilmektedir.”

YORUM YAP