Büyürken en sevdiğiniz süper kahraman kimdi? Benimki Örümcek Adam’dı. Çünkü kötülüğe karşı amansızca savaşıyordu ve çok komikti.
Küçükken hepimiz dünyayı kurtarmayı hayal etmiştik. Büyüdükçe, dünyayı değiştirme dürtüsünün sadece çocukça bir rüya olduğunu görüyoruz.
Bakıyoruz ki bir örümceğin özelliklerini taşımıyoruz, binadan binaya uçamıyoruz, görünmez olamıyoruz ya da bir elimizle treni durduramıyoruz. O zaman, bir süper gücümüzün olmadığının farkına varırız ve şöyle düşünmeye başlarız, “Ben sadece sıradan bir insanım, ben kimim ki bir fark yaratırım.”
Ancak Obama’nın dediği gibi: “Sıradan insanlar dahil olduğunda değişim olur.”
Çoğu insan için sıradan birinin hikayesini paylaşmak istiyorum.
Sıradan bir insandı ama fedakar bir öğretmendi Aziz Öğretmen…
Kahramanmaraş’ta görev yapan bir edebiyat öğretmeni olan Aziz Öğretmen, kendisine tanımlanan online dersi anlatmak için bulunduğu yerde internet çekmediğinden dolayı öğrencileri ile buluşmak için telefonun çekim alanındaki tepeye tırmandı, tepede öğrencilerle canlı bağlantısını yaptıktan sonra geri eve dönemedi.
Çünkü değişmenin anahtarının sadece bizden geçtiğinin farkındaydı. Sınıfındaki öğrenciler, hikayelerini bilmediğimiz yoldaki yabancılar değişimin kaynağı. Aziz öğretmen, eğitimin sesimizi keşfetmeyi ve kullanmayı öğrenmenin bir aracı olduğunun farkındaydı. Bir lise
edebiyat öğretmeni olarak Aziz öğretmen, küçük bir kasaba halkının hikayelerinin dünyayı değil, tüm ülkenin kaderini nasıl değiştirebileceğini hepimizden daha iyi biliyordu. Kalemlerimizdeki gizli gücü biliyordu.
Ve sanki Aziz öğretmen süper gücünü bulmuştu. Sesin gücü…
Ne yazık ki, süper kahramanların aksine Aziz öğretmenin hikayesi erken sona erdi. Daha iyi bir gelecek için tırmandığı o tepede kalp krizi nedeniyle vefat etti. Değişim için en iyi yol tüm sesleri harekete geçirir çünkü bugünün sorunlarını birlikte olmadıkça çözemeyiz.
Sosyal medyada farkındalık oluşturmak için son zamanların instagram trendlerinden biri de Siyah- Beyaz Challenge olarak adlandırılan dünyanın pek çok yerinde kadınlar birbirlerini desteklemek, birlik olduklarını hissettirmek ve “kadın güçlüdür” mesajını vermek için #Womenlifteachother, #empoweringwomen ve #womensupportingwomen gibi hashtagler ile siyah beyaz fotoğraflarını paylaşıyor.
Akıma katılan kadınlar, sosyal medyada siyah beyaz bir fotoğrafını paylaşarak, #sisterhood, #kadıngücü, #kadındesteği etiketleriyle dayanışma mesajları yayınlıyor. Ayrıca fotoğrafı paylaşan kişi, fotoğrafın altına kadın arkadaşını da etiketleyerek, meydan okumaya davet ediyor. Etiketlenen kişi de hem siyah-beyaz fotoğrafını paylaşıyor, hem başka kadın arkadaşlarını etiketliyor.
Kadın cinayetine kurban giden Pınar Gültekin’in ölümünden sonra bu meydan okuma Türkiye’de kadın cinayetlerinin altını çizecek şekilde yayıldı. BBC News’e göre, devam eden kadın cinayetlerini protesto etmek için 5,5 milyondan fazla fotoğraf paylaşıldı.
Türkiye’nin, cinsiyetler arası eşitliği sağlamayı ve kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinden hepiniz haberdarsınızdır. Guardian’ın haberine göre 2019’da sadece Türkiye’de 470’den fazla kadın bir erkek tarafından öldürüldü ve 15-60 yaş arası Türk kadınlarının% 42’si eşleri veya partnerleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldı.
Ten rengimiz ve cinsiyetimiz değil fikirlerimiz önemlidir. . Martin Luther King’in “Dört küçük çocuğumun bir gün tenlerinin rengiyle değil, karakterlerinin içeriğiyle değerlendirilecekleri bir ülkede yaşayacaklarını hayal ediyorum” sözleri.
Irkçılık sonrası bir dünyanın hayali. Önyargı sonrası bir dünyanın hayali. Ve ne yazık ki, bu hala sadece bir rüya. Rotada büyük ilerleme
oldu. Ama hala orada değiliz. Değişim sadece bir grup insan için değildir. Değişim olduğunda, herkes için olur. Konuşsanız bile, sessiz kalsanız bile, değişim kaçınılmazdır. Ancak değişim potansiyeli süper güçlerimizde, farklı seslerimizin gücünde gizlidir. Bir öğretmen için eğitim verdiğiniz öğrencileriniz, paylaştığınız bir fotoğraf, hatta çöp kutusuna attığınız bir çöp bile yaptığımız değişikliklerin parçalarıdır.
Ne kadar küçük görünürse görünsün, ne kadar önemsiz olduğunu düşünürseniz düşünün, aldığımız eylemler daha iyi bir gelecek için yarattığımız seslerdir.