DOLAR27,3861% 0.25
EURO29,0664% -0.07
STERLIN33,4657% 0.04
FRANG29,9498% 0.01
ALTIN1.627,65% -0,90
BITCOIN752.6130.956

YKS Türkiye 2’ncisinden sınav tavsiyeleri…

Yayınlanma Tarihi :
YKS Türkiye 2’ncisinden sınav tavsiyeleri…

Bildiğiniz üzere bu hafta sonu çoğu lise öğrencisinin heyecanla beklediği Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gerçekleşecek. Abim, Doğukan Kalınoğlu, 2018 yılında bu sınavda eşit ağırlık dalında Türkiye 2’ncisi olmuştu. Şu anda Galatasaray Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi.

Bu yüzden bu büyük sınav öncesi abim Doğukan’ın tavsiyelerini sizlerle paylaşmak istedim. Tabii ki her öğrencinin sınav dönemi ile deneyimi, öğrenciden öğrenciye değişebilir. Bu yazıyı okurken tavsiyelerin bir uzman görüşü olmaktansa bir öğrencinin kişisel deneyimi olarak değerlendirmenizi rica ederim.

1- Sence YKS gerçekten de hayat değiştiren bir sınav mı?

Bu sorunun cevabı hem evet hem hayır. Çünkü YKS bir insanın hayatını etkileyip etkilememesi kişiden kişiye değişebilir bir şey. Elbette bir etkisinin olduğu aşikar. Çünkü bu sınavdan alacağınız neticeye göre ileride yapacağınız mesleğin temelini atacağınız eğitimi alma imkanını kazanmış oluyorsunuz. Dolayısıyla bu sınavın hiç etkisi olmadığını düşünmek oldukça yanlış olur. Ama bununla beraber bu hayatı tamamen değiştiren bir şey değil. Çünkü üniversiteye başladıktan sonra fark ediliyor ki önemli olan şey hangi okulda veya bölümde okuduğundan ziyade okuduğun okulda veya bölümde önüne çıkan fırsatları değerlendirip değerlendiremediğin. Çoğu okulun fırsatları okul dışındaki ortamın fırsatlardan daha az.

Örneğin okul dışında da çok farklı öğrenci toplulukları olabiliyor, uluslararası ve ulusal çapta projeler geliştiren. Ya da staj imkanları çok zaman okul dışındaki özel teşebbüsler ya da kamu kurumları içerisinde gerçekleştiriliyor. Buralara girişlerde tabii ki iyi bir okulda ve bölümde okumak etkili oluyor. Ama bununla beraber okuduğu alanda kendini geliştiren bir öğrenci için artık hangi okulda okuduğunun çok fazla bir önemi kalmamaya başlayabiliyor. O yüzden öğrenciler bu sınavı dikkate alarak yine iyi bir okula gidip iyi imkanlarla karşılaşmak isteyebilirler. Çünkü iyi okullarda otomatikman iyi imkanlarla karşılaşma olasılığı da doğru orantılı olarak artmaya başlıyor. Fakat buradan alınan netice hayatı doğrudan etkileyecek bir şey de değil. Çünkü öğrenciler eğer isterlerse beklentilerinden daha düşük bir sonuç aldıkları takdirde de gidecekleri okulda kendi imkanlarını kendileri oluşturabilirler. Burada önemli olan şey öğrencinin kendine ne kadar imkan oluşturabildiği ve bunları ne kadar değerlendirebildiği ile ilişkili. Dolayısıyla buradan alınan netice önemli, bu nedenle sınavı ciddiye alıp konsantre olmak gerekiyor; fakat hayatı tamamen şekillendirecek bir şey de değil, beklenti altı alınan bir sonucun etkisi de beklenildiği kadar kötü değil kesinlikle. Çünkü gerçekten hayatın tekrardan yeşerebildiği, hatta belki de daha hayırlı bir vesileye netice verebileceği çok anlar yaşanabiliyor. bu sebepten öğrencilerin hayatlarındaki kesitleri sınavlar bazlı düşünmemeleri, genel olarak hayatın kendisinin yaşamaya çalışmaları önemli. Sınavların da sadece yeni imkanlar kazanmak için bir vesile olduğunu da öğrencilerin unutmamaları gerekiyor.

2- Sınava girmeden önce nasıl bir beklenti içindeydin?

Sınava girme sürecindeki beklentiler aslında sınava nasıl hazırlanıldığı ile alakalı. Çünkü eğer iyi bir çalışma süreci yürütürsen gerçekten de sınavdan iyi beklentilerin oluyor. Bununla beraber, sınav öncesindeki deneme sınavları bunda çok yol gösterici oluyor. Çünkü kimse sınava başlarken “Ben mutlak 1. olacağım” beklentisi ile başlayamaz, aynı şekilde kimse de “Ben mutlak kötü bir sonuç alacağım” beklentisi ile de başlayamaz. Bu tamamen süreç içerisinde yaptığın deneme sınavlarında gösterdiğin performansla değişebilecek bir şey.

Benim hedefimde Türkiye’nin en iyi üniversiteleri olduğu için beklentim sıralama olarak ilk 100’de bir derece elde etmekti. Ayrıca özel olarak derslerimde de başarılı olduğumdan ötürü iyi bir derece elde edeceğime dair bir ümidim vardı, ama tabii ki “şöyle bir derece elde edeceğim” gibi kesin bir şey düşüncem de yoktu. Çünkü sınav anında gelişen şeyler de sıralamayı etkiliyor. Bir anlık talihsizlik veya dikkat hatan ile yapacağın bir yanlış, her ne kadar ilk sıralarda çok büyük bir etkisi olmasa da özellikle orta sıralarda alınan neticeyi oldukça etkileyebiliyor. Dolayısıyla bunun bir şans faktörü de olmakla beraber sınavda iyi bir sonuç elde edeceğimin beklentisindeydim, böyle de oldu.

3- Genellikle sınavdan önceki gün öğrencilerin ders çalışmaması tavsiye edilir. Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun? Sınavdan önceki gün ders çalışmış mıydın?

Sınavdan önceki gün çalışılacak dersin sınav anındaki performansa etkisini iki açıdan incelemek gerek. İlki psikolojik performansa etkisi, ikincisi ise akademik performansa etkisi açısından.

Psikolojik performansa etkisi açısından sınavdan önceki gün çalışmanın olumlu etkisi şu şekilde olabilir; hakikaten derslerini ne kadar iyi bildiğini kontrol etmiş olursun ve moralin yerine gelmeye başlar. Olumsuz etkisi ise çok fazla konuyu bir arada görüp arada bazı bilmediğin şeyler çıktığında moralin bozulabilir. Sınavlara hazırlanma süreçleri herkeste aynı değildir. Burada önemli olan nokta kişinin kendisini nasıl hissettiği. Bu yüzden yapılacak son çalışmanın stres düzeyini olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorsan psikolojik olarak çalışmak makul olabilir. Ama olumsuz etkileyeceğini düşünüyorsan son gün dinlenmek ve rahatlamak daha mantıklı olabilir.

Akademik başarı açısından ise üniversite sınavı son yıllarda değişen soru tipleriyle beraber eskisine nazaran daha az bilgi ölçen ve daha fazla yoruma dayalı bir sınav haline geldi. O yüzden son gün yapılacak bir tekrar ile yeni bir bilgi öğrenip bunu sınavda uygulama ihtimali çok düşük. Maksimum bir soru, iki soru etkileyebilecek bir şey. Dikkat hataları gibi aktörler de zaten o bir iki soruyu kompanse ediyor zaten. O sebepten derece açısından bir fark olmaz.

Ama bununla beraber bazı konular -özellikle birbirlerine yakın olan bazı alanlarda çok karışabilen kavramlar- üzerinden senin bunlar arasındaki farkı, son bir tekrar ile girmen sınav anında “Ha bu böyleydi.” diye net bir bilgiyi hatırlaman için faydalı olabilir. Sen bu karışıklığı son bir tekrar ile önleyebileceğini düşünüyorsan bu konularda son tekrar tercih edilebilir. Dolayısıyla bunun net bir cevabı yok. Ben ise her sınava girmeden bir son tekrar yapmıştım. TYT’den önceki gün tekrar etmeyi istediğim diğer derslere nazaran daha fazla ezber içeren bazı derslere -çünkü tekrar etmenin faydalı olmadığını düşündüğüm dersler de vardı- ve AYT’den önceki gün ise Edebiyat ve Sosyal Bilimler derslerine bakmıştım. O yüzden dediğim gibi öğrencinin hangi dersleri tekrar edeceğini kendisinin tespit etmesi gerekiyor.

4- Sınav stresi ile başa çıkmak için neler yapmıştın? Sınav sabahı için öğrencilere neler tavsiye edersin?

Stres insanı hem başarıya hem de başarısızlığa götürebilir. Burada yine önemli olan insanın kendisi. Ben hiçbir başarının hakikaten her insanın yaptığı aynı “doğru” tercihler üzerine olduğunu düşünmüyorum, zira her insana aynı formüller işlemeyebilirler. Stres yönetimi de bununla alakalı bir şey. Eğer stresin hiç yoksa ve sınava hazırlanılan süreçte çok rahatsan, bu rahatlığından ötürü rehavete kapılabilirsin; ya da aksine hiçbir şeyi umursamazsın ve umursamazlık içerisinde sınava girerek aldığın neticenin hayatına olacak etkisini gözlemlemeyebilirsin. Böyle bir durumda stresin az olması kötü bir şey olur. Eğer ki stresin az olması seni rahatlatacaksa ve sınav anındaki performansını artıracaksa, o zaman stresin az olması iyi bir şey olur. Aksi şekilde stresin çok olması sınav anında seni rahatsız edebilir veya sınava hazırlandığın süreçte pes etmene sebebiyet verebilir. Bu nedenle öğrencinin rahatsız olmayacağı bir stres düzeyi olması gerekmekle beraber stres olduğu takdirde öğrenci kendisini pozitif bir baskı altında hissedip konsantrasyonunu diri tutabilir, böyle bir faydası da var. Bu nedenle stres, o kişi için optimal ölçüde olmalı. Fazla stresi azaltmanın en iyi yollarından birisi, kendinden emin olmak. Eğer yeteri kadar çalıştığını, yeterli düzeyde emek ve zaman harcadığını düşünüyorsan artık elde edeceğin neticenin bu emeğine değeceğine bir inancın olması lazım. Tabii ki bazı aksaklıklar olabilir ama çok zaman sınavdan önce ne kadar performans harcandıysa sınav anında da o biçiliyor. Bu nedenle insanlar kendi yaptıklarını gözlemleyip “bunun için çok uğraştım, hak ettiğimi almak için çalıştım ve hak ettiğimi almaya gideceğim” psikolojisinde olurlarsa sınav anında streslerini optimal ölçüde tutabilirler.

Sınav gününe gelirsek, önce sınav akşamından başlamak gerek. Sınavdan bir gün öncesi stresli olabilir. Çünkü şunun bilincindesin; sabah kalkacaksın, birkaç saat sonra yıllardan beri harcadığın emek sonunda bir yere ulaşacak ve artık sen bir netice için bekliyor olacaksın. Elbette ertesi günün bir stresi oluyor. Çoğu öğrenci için böyle olacaktır bu ve böyle olması da makuldür. Çünkü uzun süreli bir emek ve çalışma var. Bu emeğin sonuca ulaşması için bir beklenti var ve bu beklentinin artık karşılanacağı güne gelmeye başlıyorsun. Artık bunun yaratacağı stres de normal oluyor, az evvel bahsettiğimiz gerekçelerden ötürü de aslında olması gereken bir stres oluyor. Bu stres benim için sabaha kadar uyutmayan ya da sınav anında konsantrasyonumu dağıtacak bir stres değildi. Bunun sebebi de kendimden emin olmamdı. Çünkü nasıl bir sonuç alırsam alayım her bir sonuç için ayrı bir planım vardı. Her bir sıralama ve puan dilimi için kafamda bir planım vardı. Bir B, C, D planım olduğu için bunun stresini azaltabiliyordum. Bununla beraber, sınav öncesi bir emek harcadığımı bildiğimden ve kendimi hazır hissettiğimden ekstra bir kaygı hissetmedim. Her öğrencinin hissettiği kaygıları hissettim. Sınav sabahında kesinlikle ekstradan yapılacak bir durum yok. Öğrencilerin normal bir şekilde okulda deneme sınavına gidiyormuş gibi hazırlanıp sınava öyle girmeleri en mantıklısı. Zaten deneme sınavları da bu sebepten ötürü yapılıyor. Deneme sınavı ile gerçek sınav arasındaki tek fark, YKS’nin neticesi dikkate alınıyor, deneme sınavlarının sonuçları dikkate alınmıyor. Çünkü sınav, süre ve soru tarzı olarak çok farklı değil. Bu yüzden de normal bir deneme sınavından farklı görmemeli öğrenciler, ama tabii ki ciddiyetinin farkında olarak bu işin. Deneme sınavına girmek ile gerçek sınav ciddiyeti arasında bir dengede sınava girmeliler. Sınavda tüm adaylara başarılar dilerim.

YORUM YAP