
Son yıllarda freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı giden, şehrin yarım asırlık sevdası Balıkesirspor, 1461 Trabzon FK’ne 1-2 yenildiği maçın ardından ‘Matematiksel Olarak’ TFF 3. Lig’e düştü.
“Matematiksel olarak” diyorum çünkü, ligler bitip de TFF tarafından tescil edilmeden ne olacağı belli olmaz.
Bu memlekette, bugüne kadar ne çok “Olmaz” denilen oldu ki saymakla bitmez…
Bakmayın öyle, “Oyun oynanırken kural değişmez” falan dediklerine…
Yeter ki koltukları altlarından alınmasın.
Her şey değişir…
Hele ki şu seçim sürecinde…
Ama işin gerçeği şu ki Balıkesirspor düştü mü?
Düştüüüü…
Hem de üç günde düşmedi…
1966 yılında kurulan ve ilk olarak 1974-1975 Sezonu’nda en üst lige yükselen Balıkesirspor, aynı sevinci ikinci kez yaşadığı 2013-2014 Sezonu’nda Süper Lig’e yükseldi.
İlkinde olduğu gibi ikincisinde de sadece bir sezon Süper Lig’de tutunabilen kırmızı-beyazlı sevdada başlayan kötü gidiş, bu sezon da hız kesmeden devam etti ve TFF 3. Lig’in yolu tutuldu.
Yaşananlarla ilgili herkesin anlatacak bir hikayesi var…
Ancak asıl olan şu ki elli yıl önce yaşananlar konuşulurken, sezonun ilk devresini dördüncü sırada tamamlayan takımı küme düşüren hataları dillendirmek yerine “Beşiktaş’ı kurtarıp, bizi yaktılar” dedik, durduk.
Kırk yıl sonra ne oldu da yine düştük?
Neden düşmeye devam ediyoruz?
Bunun nedeni ders almayı bilmemek olabilir mi?
Bence daha da üzücü olanı hata yapmakta ısrar etmek ki o da işin içinde ısrar olduğu için hata olmaktan çıkıyor.
Şimdi ne mi olacak?
Hikaye severlerin elli yıl sonra bile birilerine anlatacağı nurtopu gibi masalları oldu.
O, onu yaptı…
Bu, şunu yapmadı…
Oysa yapmamız gereken, geçmişten ders alıp, dizlerimizi silkeleyip, ayağa kalkmasını bilmektir.
Hem de yalnız ve sahipsiz bırakanlara inat ayağa kalkmak zorundayız.
Yoksa, yaşanalar; ‘Deja Vu’ olmaktan öteye geçmez.

