
Hayatta hepimizin tahammül edemediği insanlar vardır mutlaka.. Kişiliğimize karakterimize göre değişir hangi insanlardan hiç haz etmediğimiz.. Sevdiğimiz özellikler olur karşı tarafta sevmediklerimizde.. Ama eğer biri bizim kırmızı çizgimizi geçiyorsa orda dur deriz ve demeliyiz de..
“Aman ağzımızın tadı kaçmasın Ali Rıza Bey” modunda olmak bizi sadece daha çok yıpratır.. Hak edene hak ettiği şekilde cevap vermeli diyeceğim ama siz yine de hak ettiği gibi değil kendinize yakışan şekilde cevap verin..
Peki yapabiliyor muyuz? Gerektiği zaman cevap verebiliyor muyuz karşı tarafa.. Yoksa anlattığın sadece karşı tarafın anlayacağı kadardır deyip susuyor muyuz? Ben genelde ikincisini tercih ediyorum..
Çünkü çok anlatmaya çalıştığım oldu.. Senin hep bu negatif düşüncülerin yüzünden ya da cahilliğinden demeyi çok istedim ama diyemedim.. En sonunda ne dedim peki? Cahille muhabbeti kes!
Ha kesemiyorsun o ayrı.. Hatta söylemek isteyip de söyleyemediklerin olunca daha da sinirleniyorsun.. Ama boş.. Kendi çapında sinirlenir durursun sadece. Neden kesemiyorsun cahille muhabbeti peki? Çünkü her yerdeler.. İlla senin onunla muhabbete girmen icap ediyor bir yerde bir şekilde..
O zaman ne yapıyorsun? Detaya girmeden çoğunlukla he he deyip geçiyorsun ama onlar o kısacık sohbette bile senin sinirlerini zıplatmayı başarıyor.
Bazı insanlar gerçekten kaostan besleniyor mesela.. Olay olmasa da olay çıkarıp arkalarına yaslanıp seyrediyorlar..
Bazıları negatif topu gibi dolanıyor her yerde.. Ne söylesen olumsuz bir şey söylüyor üstüne.. Ne söylesen ne yapsan memnun edemiyorsun..
Bazıları her şeyi ben bilirim ben yaparım diye geziniyor ama baksan sadece boş laf, icraat yok..
Örnekleri uzatabiliriz ama yazarken bile yoruyor işte bu tür insanlar.. Kanımızı emen sivrisinek gibiler resmen.. Isırıp gidiyorlar günlerce kaşınıyorsun..
Ne yapalım? Uzak duralım, duralım da e dedik pek mümkün olamıyor.. Sivrisineklerin ilacı var, bu tür insanların yok ki!