DOLAR27,3861% 0.25
EURO29,0664% -0.07
STERLIN33,4657% 0.04
FRANG29,9498% 0.01
ALTIN1.627,65% -0,90
BITCOIN752.8491.124

RAMAZAN AYINDA YAPILMASI GEREKENLER

Yayınlanma Tarihi :
RAMAZAN AYINDA YAPILMASI GEREKENLER

1- İFTAR ETMEDE VE AKŞAM NAMAZI KILMADA ACELE ETMEK

Konu hakkında Hz. Aişe (r.anha)’dan sorulunca: “Resulullah (s.a.v.) de öyle yapardı.” Buyurdular.

Hadis-i şeriflerinde Efendimiz (s.a.v.): “Oruç açmakta acele ettikleri sürece Müslümanlar hayır üzere yaşarlar.“ Buyurdular.

“Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Kullarımın bana en sevgili olanı, oruç açmakta acele davranandır.” buyurmuştur.

2- İFTARI HURMA İLE AÇMAK

Hz. Selman ibn-i Amir (r.a.) dan rivayet edilen hadis-i şerifte Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Sizin biriniz oruçluysa, hurmayla iftar etsin, hurma bulamazsa, suyla iftar etsin. Çünkü su, temizleyicidir(; susuzluğu giderir ve mideyi yıkar)”

Hz. Enes ibn-i Malik (r.a.) şöyle buyurmuştur:

“Resulullah (s.a.v.) Efendimiz, namaz kılmadan önce yaş hurmayla iftar ederdi, yaş hurma bulamazsa, kuru hurmayla iftar ederdi. O da yoksa birkaç yudum su içerdi.”

3- ORUÇ AÇILIRKEN DUA ETMEK

Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, oruçlunun iftar anında yapacağı duanın geri çevrilmeyeceği müjdesini vermiştir.

İftar duasının iki önemli ayağı var. Birincisi oruç tutan kişinin ibadet bilincini güçlendiren ve bu ibadeti yerine getirmenin şükrünü içeren bir anlam taşıması,

İkincisi ise; iftar sofrasında bulunanlar bakımından dinî eğitimin bir parçasını oluşturması.

İftar anında herkesin dilediği şekilde dua etmesi ve şükrünü dile getirmesi mümkün olmakla birlikte Peygamber (s.a.v.) Efendimizden de iftarla ilgili şu dua örneği nakledilmiştir: “Allahümme leke sumtu ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkıke eftartü ve savme’l-ğadi min şehri Ramazane neveytü, feğfirlî mâ kaddemtü ve mâ ahhartü.”

“Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana inandım ve sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım ve Ramazan ayının yarınki orucuna da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla!”

4- İSRAFA VARAN YEMEK SOFRALARINDAN KAÇINMAK

Maalesef günümüz dünyasında en çok ihmal edilen konuların başında israf gelmektedir. Bu bir ilahi emirdir. Ev gittiği evde külfetli sofralar beklememesini, olandan fazlasını hazırlamaya uğraşırlarsa rahatsız olduğunu ima etmesi gerektiği bildirilmiştir. Ev sahibinin elinde bulunan ne ise onu ikram etmesi halinde sünnet yerine gelmiş olacağı vurgulanmıştır.

5- ÇOKÇA KUR’AN-I KERİM OKUMAK VE MUKABELE ETMEK

Hz. Abdullah ibn-i Amr (r.a.) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Oruçla Kur’an kıyamet gününde kula şefaat edeceklerdir. Şöyle ki, oruç: ‘Ey Rabbim! Ben onu gündüzleri yemekten ve şehvetlerinden menettim, onun için beni, onun hakkında şefaatçi kıl’ diyecektir.

Kur’an da: ‘Ben onu geceleri uykusuz bıraktım, beni de onun hakkında şefaatçi kıl’ diyecek, böylece ikisi de (o kula) şefaatçi kılınacaklardır.”

Yine Hz. Ka’bu’l-Ahbar (r.a.) dan rivayet edildiğine göre:

“Kıyamet günü bir münadi: ‘Her amel edene amelinin karşılığı fazlasıyla verilecektir. Ancak Kur’an ve oruç ehli olanlara ecirleri hesapsız olarak verilecektir’ diye nida edecektir.”

6- İFTAR VERMEK

Aç olan birini doyurmak, yetime sahip çıkmak, kimsesiz birine kimse olmak her zaman büyük bir sevap olduğu aşikârdır. Özellikle Ramazan-ı Şerif ayında yoksulların doyurulması, yetimlere el uzatılması, onlara iftar sofrası kurulması, onların sevindirilmesi vb. gibi davranışlar kişilerin sevabını kat kat artırmaktadır.

Bu, oruçlunun sevabına ortak olmak anlamında değildir. Oruçlunun sevabından hiçbir şeyin noksanlaşmayacağı hatta bu sayılan davranışlar kişilerin günahlarının bağışlanmasına, cehennem azabından kurtuluşlarına vesile olacak övülen davranışlar olduğu hadis-i şeriflerde ayrıca ifade edilmektedir.

İhmal ettiğimiz dost ve yakınlarımızdan tutun Efendimizin emaneti yetimlere iftar sofralarında onlara yer ayırmak, onları hatırlayıp onlarla buluşmak, muhtaçlara bu ay vesilesiyle ikramda bulunmak, bu mübarek ayı değerlendirme adına önemli bir erdem davranıştır. Ayrıca Allah’ın oruca diğer ibadetlerden farklı olarak muamele edip, karşılık vermesinin sırrını da daha iyi anlamamızı sağlar.

Konunun fazileti ve ehemmiyetine yönelik Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz  şöyle buyurdular:

“Her kim, bir oruçluya iftar yemeği yedirirse, kendisine onun sevabı kadar bir sevap vardır. Şu kadar var ki, oruçlunun ecrinden de hiç bir şey eksiltilmez.”

“Her kim, onda (Ramazan ayı) bir oruçluyu iftar ettirirse, günahlarına mağfiret ve boynunun cehennemden kurtulmasına vesile olur. Bir de oruçlunun mükâfatından bir şey eksiltilmeksizin, iftar ettirene de onun bir misli verilir.

“Allah-u Teâlâ, bir yudum süt veya su ile oruçluyu iftar ettirene de bu sevabı verir. Bir oruçluyu doyurana Allah-u Teâlâ, benim havzımdan öyle bir şerbet içirir ki, cennete girinceye kadar bir daha susamaz.”

“Hangi bir Müslüman, diğer bir Müslüman’ı çıplaklığından dolayı giydirirse, Allah-u Teâlâ onu cennetin yeşil renkli ince ipeklerinden giydirir.

Hangi bir Müslüman diğer bir Müslüman’ı açlığından dolayı yedirirse, Allah-u Teâlâ ona cennet meyvelerinden yedirir.

Hangi bir Müslüman diğer bir Müslüman’ı susuzluğu yüzünden içirirse, Allah-u Teâlâ ona damgalı cennet şarabından içirir.”

7- İSTİĞFAR ETMEK

“…O hâlde, onda dört hasleti çoğaltın, bunların ikisiyle Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisine de mutlaka muhtaçsınız. Rabbinizi, kendisiyle razı edeceğiniz iki haslet; ‘Lâ ilâhe illallah’ şehâdeti ve istiğfardır. Mutlaka onlarsız duramayacağınız diğer ikisi ise; Allah’tan cennet isteyip, cehennemden O’na sığınmanızdır.”

Selam ve dualarla…

YORUM YAP