Gitmek neydi ki bu hayatta bir son buluş,bir imtihan başlangıcı ya da ne bilim ecel… Peki mutluluk neydi bu hayatta kaybolup gitmeler hayata küsmeler kendinden tiksinmeler…
Sen hiç hepsini bir arada yaşadın mı? Ya da ne bilim sadece mutluluk kelimesini hissettin mi? Bir şeyi heyecanla hissetmek ve onun için gülerek ağlamak istedin mi? Aynen bende de olmadı hem de hiç.. İşte bu yüzden gidiyorum işte bu yüzden bu lanet olası yeri terk ediyorum hem de sonsuza kadar. Yavaşça kapıyı açtım ve elimde valizimle yürümeye başladım sessiz adımlarla ilerliyordum. Dış kapıya geldiğimde sessizce açtım ve dışarı çıkıp kapattım. Arkama bakamazdım asla biliyordum gözyaşlarıma boğulacağımı biliyordum bir hiç uğruna ağlayacağımı ama alışmıştım zaten engebeli hayatta yaşamaya… Dayanamadım evet şu lanet olası kalbim yine dayanamadı ve arkama bakmamı sağladı.
Gitmek istiyordum kalkamıyordum gözyaşlarım yere damlıyordu resmen tuzlu suyla toprağı suluyordu tuzlu ve içinde bir çok dert biriktirmiş damlalar. Güçlenmeliydim o kadının inadına kalkmalıydım ve elimi yere bastırdım o acı ve içimdeki kini birleştirip güçlendim buradan kurtuluyordum sadece ben olacaktım hayatımda sadece ben yalnızlığım ve aynı kimsesizliğim.. Kalktım kafamı kaldırdım perdeyi hızla kapattı ve sonra ışıklar söndü. Yeniden yere düşemezdim yürümeye çalıştım kalbim hızla çarparken aynı ritimlerle gözyaşlarım akıyordu. Korkuyordum hem de çok… Neden bendim neden bu kadar acıyı çeken kişi bendim biliyorum ki herkesin kendine göre bir acısı bir kalp ağrısı var. Ama şöyle düşünüyorum ben anne kelimesinin hitap edilmesi zorunlu olan bir kadın tarafından bıçaklanmaya zorunlu muydum? Bana karşı nefretini bu kadar belli etmek ve vicdanlı neye mal olursa olsun bir insanın ahına maruz kalmak.
Yürürken gözyaşlarım ardı kesilmeyen bir selmişcesine akıyordu ve durduracak hiç birşeyim ve hiç kimsem yoktu. Hızla yürüyüp buradan defolmak istiyordum ölmek istiyordum sonsuza kadar yok olmak istiyordum bu dünyadan silinmek istiyordum. Arabama bindim ve çalıştırıp süremeye başladım yağmur başlamıştı acaba daha hızlı sürsem araba kayar da uçuruma doğru yuvarlanır mıydım? Ya da ne bilim belki de karşıdan gelen bir kamyonun dengesi bozulur bende altında kalırım. Ama hiçbir şey olmamıştı. Bazen diyorum belki de yaşamam gerek belki de gelecekteki mutluluk huzur için ya da geçmişi bir çırpıda silebilmem için. Arabayı durdurdum ve yağmurun altında ıslanmak için indim. Düşünmek gerekiyordu birkaç adım için atacağım her adımı düşünerek yapmıştım hem de milyon kez ama bu adım sanki uçurumdaydım ve ölmeyi her şeyden çok isteyerek o adımı düşünmeden hareket etmişcesine boşluğa yuvarlandım.