Balıkesir Aile Hekimleri Derneği (BALHED), Balıkesir Diş Hekimleri Odası, Eczacı Odası, Tabip Odası ve Veteriner Hekimler Odası temsilcileri tarafından Tabip Odası salonunda ortak basın açıklaması yapıldı.
Sağlıkçılar adına yapılan ortak açıklamayı okuyan Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan, koruyucu sağlık hizmetlerinin alarm verdiğinin altını çizdi.
Bir sağlık sisteminin yöneticilerinin, hastanelere başvuru sayısının artışıyla övünemeyeceğini ifade eden Uçan, “Çünkü öncelikli olan hasta etmemektir” dedi.
Kanser tarama kitleri ve aşılarda yaşanan aksaklıkların, üreme sağlığı desteğinin kesilmesinin, temel ilaçların yokluğunun halk sağlığını tehdit ettiğini vurgulayan Uçan, “Bir sağlık sisteminde yıllık muayene ve tedavi edilen hasta sayısının çokluğu o toplumun sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Tam tersine, sistemin hasta olduğunu, insanları koruyamadığını gösterir. Sağlık Bakanı, sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayısından övgüyle söz ediyor. Sayın Bakan acaba koruyucu sağlık hizmetlerinin durumundan ne ölçüde haberdardır?” dedi.
“AİLE SAĞLIĞI VE PLANLAMASI MALZEMELERİ YOK”
Hacettepe Üniversitesi Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması verilerine göre vatandaşların, kullanılan doğum kontrolü malzemelerinin yarıdan çoğunu kamu sağlık kuruluşlarından ve özellikle de Aile Sağlığı Merkezlerinden temin etiğini ifade eden Uçan, pandemiden bu yana geçen 1,5 yılda aile sağlığı merkezlerine bu malzemelerin verilmediğini vurguladı. Bu durumun, insanların alım gücünün bunca düştüğü bir dönemde her zaman olduğundan daha yakıcı bir sağlık sorununa yol açtığını belirten Uçan, açıklamasında aşıların olmadığına dikkat çekti.
“AŞILAR YOK”
Koruyucu sağlık hizmetinin en önemli bileşenlerinden birisinin ve olmazsa olmazı olan bağışıklama hizmetlerinde, yani aşılamada da ciddi aksamaların yaşandığını öne süren Necdet Uçan, “Ulusal Aşı Takvimine HPV ve Rota virüs aşılarının eklenmesi gerekirken; halen Verem, Çocuk felci, Hepatit A ve B, Difteri Tetanos gibi temel bebek ve çocuk aşılamalarında sıkıntı yaşanmaktadır. Geçen yılın sonunda başlayan bu soruna ne yazık ki henüz tam anlamı ile çözüm üretilemedi” diye konuştu.
“VETERİNER HEKİMLERİN ADI YOK”
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa göre kamuda çalışan Veteriner Hekimlerin sağlık sınıfında yer aldığını, ancak fakültelerden yüksek lisans düzeyinde mezun olmalarına rağmen sağlık çalışanlarının aldığı hiçbir sosyal hak ve kazanımlardan eşit olarak faydalanamadığını ifade eden Uçan, “Ülke tarihimize baktığımızda zoonotik hastalıklarla mücadele noktasında hem meslek şehitleri vermiş hem de sağlık sektöründe yadsınamaz katkılarda bulunmuş ve en son pandemi döneminde Turkovac aşısını üreterek de sağlık sektörüne katkıda bulunmaya devam eden Veteriner hekimler maalesef çıkarılan yönetmeliklerde hekim dışı olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla hiçbir sosyal haktan yararlanamamaktadır. Meslek tanımında hekim yazan bir mesleğin sosyal hak ve kazanımda sağlık sınıfı statüsünde yer almaması kabul edilebilir bir durum değildir. Bazı çalışma alanlarında kamu adına hizmet veren, bunu yaparken kamudan hiçbir maddi destek almayan, hayvan, halk ve çevre sağlığı için mücadele eden kamu dışında çalışan serbest veteriner hekimlerin ise bu konudaki mağduriyetleri daha fazladır. Kuduz, Şarbon, Tüberküloz, Brucella gibi sayısı 250’yi aşan zoonozlarla mücadele eden, toplumun güvenilir hayvansal gıdaya ulaşma noktasında mesai harcayan bir mesleğin ifade etmeye çalıştığımız bu konularda mağdur edilmemesi gerekmektedir” diye konuştu. Cengiz GÜNER