CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2026 yılı bütçesi üzerine söz alarak değerlendirmelerde bulundu. Sarı, konuşmasının başında Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yaşanan deprem felaketi sonrasında mağduriyet yaşayan esnafların taleplerini gündeme taşıdı.
“SINDIRGI ESNAFINA FAİZSİZ BORÇ ERTELEMESİ SAĞLANMALI”
Milletvekili Sarı, Sındırgı’da meydana gelen depremin ardından bölgenin “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edildiğini hatırlatarak, “Bu açıklamaya rağmen sigorta ve BAĞ-KUR borçlarının faizsiz ertelenmesi yönünde herhangi bir adım atılmadı. Esnafımız her geçen gün daha da zor duruma düşüyor. 34 bin nüfuslu Sındırgı ilçemizin terk edilmesine izin vermemek için devletin şefkatli elini görmek istiyoruz” dedi.
“BAKANLIK BÜTÇESİ ÜÇTE BİR ORANINDA AZALTILDI”
CHP’li Sarı, Bakanlık bütçesindeki dramatik düşüşe dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Geçen yıl Bakanlığımıza ayrılan pay yüzde 5,88 iken bu yıl yüzde 2,37’ye gerilemiş durumda. Neredeyse üçte bir oranında bir düşüş var. Görünen o ki, Bakanlık iktidar tarafından gözden çıkarılmış. Sosyal devlet ilkesine inanan bir ülke olarak, çalışanımıza ve emekçimize daha fazla destek beklerken tam tersi bir tabloyla karşı karşıyayız.”
“SGK’YA AKTARILAN KAYNAK AZALDI, YÜK VATANDAŞIN SIRTINA BİNECEK”
Sarı, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) aktarılan kaynaklarda da büyük bir azalma olduğunu belirtti:
“Geçtiğimiz yıl SGK’ya genel bütçeden yüzde 5,2 oranında kaynak aktarılırken bu yıl bu oran yüzde 1,61’e düşmüş. Bu tablo, vatandaşın sırtına daha ağır bir yük bindirileceğini gösteriyor. Sağlık harcamalarına bütçe ayırmayan, SGK’yı desteklemeyen bir anlayışla sosyal devletin sürdürülebilirliği mümkün değildir.”
“YURTDIŞI TEŞKİLATLARINA PAYI ARTIRMAK BÜROKRASİYİ ŞİŞİRİYOR”
Sarı, bütçedeki öncelik hatasına da dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bakanlığımız ilaca, muayeneye, işçiye bütçe ayırmazken, yurt dışı teşkilatlarına ayrılan payı yüzde 31 oranında artırmış durumda. Bu, kamuda bürokratik şişkinlik iddialarını güçlendiriyor. Emekçinin değil bürokrasinin desteklendiği bir tabloyla karşı karşıyayız.”
“ÜNİVERSİTE MEZUNU GENÇLER GEÇİCİ VE GÜVENCESİZ İŞLERE MAHKÛM”
Sarı, üniversite mezunu gençlerin işsizlik sorununa da dikkat çekti:
“İstihdam oranının yüzde 2,1 arttığını söylüyorsunuz ama üniversite mezunu işsiz oranı yüzde 3,3 artmış durumda. 200’ün üzerinde üniversite var ama mezunları eğitimine uygun olmayan işlerde, düşük ücretli ve güvencesiz koşullarda çalışıyor. Bu tablo sürdürülemez; aksi hâlde geleceğini kaybeden bir Türkiye’yle karşı karşıya kalacağız.”
“İŞKUR’UN BAŞARISI GERİLİYOR”
İŞKUR’un istihdam yaratma performansını da eleştiren Sarı, “2019 yılında 837 bin kişiye istihdam sağlanırken 2024 yılında bu sayı 223 bine düşmüş. Yani işe yerleştirme oranı yüzde 73 azalmış. Bu tablo, İŞKUR’un işlevini yerine getiremediğini açıkça ortaya koyuyor” dedi.
“ECZACILARIMIZIN SESİNİ DUYUN”
Son bölümde eczacıların ekonomik sıkıntılarına değinen Sarı, şunları söyledi:
“Vatandaşlarımız emekli maaşlarıyla ilaç farklarını ödemekte zorlanıyor. Strip, iğne ucu, enjektör gibi zorunlu malzemelerin bedelleri güncellenmeli ve hastalara yüklenmemelidir. Majistral ilaç tarifesi güncellenmeli, eczacıların kâr oranları artırılmalıdır. SGK’ye kesilen fatura cirosu üzerinden iskonto oranı belirlenmeli; eczane cirosu üzerinden yapılan iskonto vicdani değildir.”
“SOSYAL DEVLETİN GÖREVİ: VATANDAŞI KORUMAK”
Sarı konuşmasını, “Bütçeler rakamdan ibaret değildir; bu bütçe vatandaşın yaşam kalitesini belirler. Sosyal devletin görevi, emekçisini, esnafını, eczacısını korumaktır. Bu bütçe ise tam tersine, korumasız bırakmaktadır” sözleriyle tamamladı.
