BIST 100
10.458,94 -1,60%
DOLAR
42,3302 0,14%
EURO
49,3538 0,21%
GRAM ALTIN
5.590,50 -1,17%
FAİZ
40,24 0,10%
GÜMÜŞ GRAM
70,51 -0,81%
BITCOIN
94.901,00 -3,90%
GBP/TRY
55,7796 -0,08%
EUR/USD
1,1651 0,15%
BRENT
63,90 1,43%
ÇEYREK ALTIN
9.144,89 -1,12%
Balıkesir Açık
Balıkesir hava durumu
16 °

“Yapay zekâ çağında ‘gerçeği’ kanıtlamak gerekiyor”

"Yapay zekâ çağında ‘gerçeği’ kanıtlamak gerekiyor"

Yapay zekâ çağında dijital şüpheciliğin ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Mehmet Yakın, ’gerçeğin artık kanıtlanması gereken bir şey’ olduğuna dikkat çekti.

İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Yakın, dijital çağın laboratuvarında, gerçekliğin artık elle tutulur bir olgu değil, bir hissin simülasyonu haline dönüştüğünü belirtti. Bu dönüşümün yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda varoluşsal bir mesele olduğunu söyleyen Yakın, "Yapay zekâ sadece içerik üretmiyor; aynı zamanda gerçeğin sınırlarını bulanıklaştırıyor. Artık bir görüntünün doğruluğu, onu kimin paylaştığına, hangi amaçla kullanıldığına göre değerlendiriliyor" diye konuştu.

"Gerçeğin estetiği, algının kurbanı oldu"

Doç. Dr. Yakın, "Markalar estetik algıyı korumak isterken, farkında olmadan izleyicinin güvenini kaybedebiliyor. Yapay zekâ ile güzellik, gerçeğin yerine geçti. Artık biz, gerçeğin kendisine değil, onun tasarlanmış bir versiyonuna inanıyoruz" dedi.

Reklam kampanyalarında yapay zekâ ile üretilmiş yüzler, mekânlar ve atmosferler, sahici görünüyor. Ancak bunun bir de karanlık yüzü olduğunu belirten Doç. Dr. Yakın, "Bir markanın yapay zekâ görseli paylaşması yenilik olabilir; ama eğer bu yapaylık gizleniyorsa, orada yenilik değil, manipülasyon başlar" diye konuştu.

"Yeni okuryazarlık: Dijital şüphecilik"

Doç. Dr. Yakın, bugünün iletişim dünyasında en önemli becerinin "dijital şüphecilik" olduğunu vurgularken, "Öğrencilerimize artık yalnızca nasıl mesaj üreteceklerini değil, hangi bilginin gerçek, hangi görselin yapay olduğunu da öğretmemiz gerekiyor. Çünkü geleceğin bireyleri ve iletişim profesyonelleri, yalnızca anlatan değil, aynı zamanda gerçeği koruyan kişi olacak. Medya kuruluşları için bu, basit bir etik mesele olmaktan çok, varlık nedenine dönüşüyor. Görsel doğrulama sistemleri, gazeteciliğin omurgası haline geliyor. Çünkü artık doğru haberi üretmek kadar, doğru görüntüyü ayırt etmek de bir sorumluluk" dedi.

"Gerçek, artık kanıtlanması gereken bir şey"

"Bir zamanlar insanlar, gördüklerine inanırdı. Şimdi, gördüklerinin kanıtını arıyorlar" diyen Doç. Dr. Yakın bu durumu şöyle özetledi:

"Artık gördüğümüze değil, kanıtlayabildiğimize inanıyoruz. Bu, iletişim tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kırılmadır."

Yapay zekâ çağında insanın tehlikeli bir eşikte durduğunu belirten Doç. Dr. Yakın, "Gelecekte bizi meşgul edecek soru ‘Fotoğraf gerçek mi?’ değil, ‘Gerçeği kim daha inandırıcı anlatıyor?’ olacak" diyerek sözlerini noktaladı.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?