
Eğitim-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Serap Müjdeci Gökgün, ÖSYM'nin Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarını değerlendirdi. Üniversite adaylarının Temel Yeterlilik Testinde temel matematikte 40 sorudan 8’ine, fen bilimlerinde 20 sorudan 3.5’ine, sosyal bilimlerde 20 sorudan 8’ine doğru yanıt verebildiğine dikkat çeken Gökgün, “Alan Yeterlilik Testinde doğru yanıt ortalamaları daha da düştü. Son üç yıldır puan hesaplamasında net yerine doğru ortalamasının alınması da kara tabloyu değiştiremedi” dedi.
"Tarihin en kötü sonuçlarından biri"
Eğitim-İş Şube Başkanı Gökgün, “Tarihin en yüksek katılımlı sınavı diye övünmeye çalışan MEB ve ÖSYM, tarihin en kötü sonuçlarından birinin ortaya çıktığı gerçeğini görmezden geliyor. Türkçe’de geçen sene 17 olan net ortalaması bu yıl ancak 20’ye çıkabildi. Türkçeyi bile öğretemeyen bir eğitim sistemine sahip olduğumuz bir kez daha ispatlandı. Sayısal derslerdeki çöküş de oransal olarak geçen seneye büyük benzerlik gösterdi. En bariz çöküşün ise dil eğitiminde olduğu görüldü. Dil eğitimi, sadece zenginlerin ulaşabildiği bir hizmet haline getirildi” diye konuştu.
"Önemli olan eğitimin kalitesi"
Mantar gibi türeyen vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının boş kalmaması için barajın kaldırılması gibi kritik adımlar sayesinde doluluk oranının yüksek olsa da üniversitelerin liseleştirildiği bu sistemde eğitimin yine niteliksiz biçimde devam edeceğini öne süren Gökgün, “Dünyanın ilk 500 üniversitesi listesine yıllardır giremeyen Türkiye’de, önemli olanın üniversitelerin sayısının değil verilen eğitimin kalitesi olduğunu idrak eden bir yönetime olan ihtiyaç her zamankinden acildir. 2002’den beri eğitimde bir arpa boyu yol kat edilmediğini ortaya koyan bu sonuçlar, karma eğitimi ve laikliği hedef almaktan oturduğu koltuğun hakkını veremeyen bakanların, eğitimi iyileştirmek için parmaklarını bile kıpırdatmadığını açık seçik ortaya koymaktadır” diye konuştu. Bilge Yurdusev

