Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı… Bu zafer; milletimizin topyekûn haykırışı, birlik ve beraberliğimizin önünde hiçbir gücün duramayacağının ispatı, özgürlük ve bağımsızlık yolundaki inanç, irade ve kararlılığın göstergesi ve Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolun mihenk taşıdır.
Bu vesileyle hem bu önemli zaferi hem de zaferi sağlayan inancın ve kararlılığın bir simgesi olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ünlü cümlesini birkaç kelamla ifade edelim istedim.
Evet, yazımızın başında sorduğumuz: ”Zafer kimindir?” sorusunun cevabını Mustafa Kemal Atatürk çok veciz bir cümleyle anlatmış ve bu cümleye manifesto niteliğinde bir cümle eklemiştir.
“Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. Başarı ise başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyenindir.”
Biz biraz birinci cümle üzerinde duralım. Bunu yüz yıllar önce Malazgirt’te Sultan Alpaslan da aynı anlamların çıktığı savaş öncesi konuşmasında çok güzel dile getirmiş. Malazgirt Savaşı için vakit geldiğinde, hiç de eşit olmayan şartlarda bir muharebe olacak olmasına rağmen inanç ve kazanma duygularının zirveye çıktığı konuşması tarihe altın harflerle geçmiştir.
“Ya Muzaffer ya da şehit oluruz cennete gideriz” demesidir. Allah'a ve kazanmaya tam bir inanç tam bir tevekkülü var. İşte bu Malazgirt Muharebesi'ni kazandıran motivasyondur. O derece yüksek motivasyon var ki insan korkar. 50 bin kişisiniz, 4 kat sizden fazla ve tecrübeli bir ordu var. Bu motivasyon, kararlılık ve cesaret, Malazgirt Muharebesi'ni kazandıran en önemli unsurdur.
Şimdi gelelim Malazgirt’ten yüz yıllar sonra, Mustafa Kemal’in kazanma konusundaki inanç ve motivasyon konuşmalarına…
Çanakkale Savaşları'nda Yarbay Mustafa Kemal'in "Ben size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum" sözüyle canlarını ortaya koyarak düşmanın üzerine yürüyen ve adını tarihe "kahraman birlik" olarak altın harflerle yazdıran 19. Tümen'e bağlı 57. Alay, bu savaşın mihenk taşları arasında yer alıyor. Ama buradaki ana fikir şehit olmaktır ve saldırı için korkmamak için kendilerinde buldukları gücün en önemli unsurudur.
Yine Mustafa Kemal’in 26 Ağustos Büyük Taarruzundan önce söylediği: “Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. Başarı ise başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyenindir.” Bu ünlü cümleleri de işte yukarıda bahsettiğimiz inancın vücut bulmasını sağlayan sözlerdir.
Ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayışıyla ülke savunması yapan inanmış asker ve millet, karşılarında sadece sömürü ve ganimet anlayışı için gelip savaşanlarla nasıl bir olsun ki?.. Olmadığı bütün cihana gösterilmiştir. Yedi düvelin nasıl alt edildiği görülmüş ve tarihe inanılması zor bir vaka olarak geçmiştir.
Bu anlayışla bugünkü devletimizin de bekası ilelebet devam edecektir. Bunu yazmazsam içim rahat etmeyecektir. “Devlet-i Ebed Müddet” Bu düstur Türk Milletinin üst kimliğidir. Bizi bölünmekten ve parçalanmaktan koruyacaktır. Bu varlığın yüzyıllarca sürdürülmesinin sırrı, Sultan Alpaslan ve Atatürk’ün dile getirdiği o cümlelerde saklıdır…
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimiz ve kahraman ordumuzun tüm mensuplarının 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere İstiklal mücadelemizin bütün kahramanları ile günümüzde de, ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve veren tüm aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
