Yıllardır içimizi yaralayan ve kanatan, Savaştepe’nin Karacalar Mahallesi’ndeki o menfur cinayete kurban giden yavrularımız Büşra ile Kübra’nın davası ertelendi haberi artık rutin bir duruma geldi. 22 Eylül’de yapılan son mahkeme yine ertelendi; neyse ki bu defa yakın,18 Ekim…
Rutin hale geldiği için yoğun gündem arasında da fazla dikkatimizi çekmedi. Ben bu konuda daha önceki zamanlarda da bir iki yazı yazmıştım. Rahmetli Osman Yurdusev bu konuyu yakından takip ederdi ve Facebook’tan canlı yayınlar yapardı; ben de takip etmeye çalışırdım.
Yıllarca Savaştepe’ye ve Soma’ya her gidişimizde, Karacalar Köyü’nden geçerken içimiz sızlardı. Köyün içinde aklımıza bu iki yavrumuz gelir, az biraz gidip mezarlıktan geçerken de yüreğimiz kalkardı. Mezarlığın içinde Türk Bayrağının asıldığı mezarları görmek herkesi derin bir üzüntüye boğardı. Yıllarca hep aklımızdaydı. Kimdi bu yavruların, Büşra Karabacak ile Tuğçe Yıldırım'ın katilleri?
Aradan yıllar geçti ve katillerin bulunduğu haberini dinledik. Ardından katil zanlıları yakalanıp cezaevine gönderildi. İçimiz biraz rahatlamıştı. Hem Köyün içinden değillerdi, köy aklanmıştı; hem de bu vahşeti yapanlar cezasını çekeceklerdi. Bu haberle birlikte tüm Türkiye’nin içi rahatlamıştı. Ama çok geçmeden yine açıklanan bir kararla adeta şoke olduk. Habere göre, cezaevine gönderilen şüphelilerle, uzun yıllar önce alınan doku örneklerinin tekrar karşılaştırılması için savcılık talepte bulunmuştu. Önceden de 3 kez inceleme yapan İstanbul Adli Tıp Kurumu'na, tutuklulardan alınan kan örnekleri gönderildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu bir kez daha, 11,5 yıl önce alınan doku örnekleriyle 4 kişinin kan örneklerinin uyuşmadığını bildirmişti. Bunun üzerine şüphelilerin avukatları, tutukluluğa itiraz etmişti. 21 Ekim 2017'de Savaştepe Sulh Ceza Hâkimliği, 4 kişiyi serbest bırakmış; dört tutuklu cezaevinden tahliye edilmişti.
Hepimizi bir kez daha üzen bu tahliyeler ardından yine zaman geçti ve ailelerin itirazları ve DNA örneklerinin başka bir kuruma yaptırılmasının ardından serbest bırakılan zanlılardan ikisi 7 Haziran 2021'deki duruşmada yeniden tutuklanmış ve bir sonraki duruşma 22 Eylül olarak belirlenmişti.
Son olarak 22 Eylül’de, sanık avukatlarının redd-i hakim talebinde bulunduğu davada, zanlılar S.Y. ile A.Y'nin tutuklu hallerinin devamına karar verilerek 18 Ekim tarihine ertelendi.
Benim burada dikkatimi çeken Tuğçe Yıldırım ve Büşra Karabacak isimli kuzenlerin ailelerinin avukatı İbrahim Erenci’nin duruşma sonrası yaptığı açıklama oldu:
"Bir takım sanıklar vekili redd-i hakim talebinde bulundu. Yani bu heyetin taraflı davrandığı, bizim basına açıklama yaptığımız ve benim hiç vermediğim halde bir televizyon kanalında yayınlanan programa röportaj verdiğim ve dolayısıyla kamuoyu baskısı oluştuğundan bahisle duruşmadan 2,5-3 saat önce dilekçe vererek reddi hâkim talebinde bulunmuşlar. Yani bunun Türkçesi ben bu heyeti istemiyorumdur. Bunu değerlendirecek olan bir üst mahkeme Balıkesir İkinci Ağır Ceza Mahkemesidir. Dolayısıyla heyet, bu aşamada sadece tutukluluk yönünden değerlendirme yapacağını söyledi ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.”
Şimdi hep birlikte 18 Ekim’i bekleyeceğiz… Zaten yıllardır devam eden bu yargılamanın uzaması, ertelenmesi, duruşmadan duruşmaya beklenmelerin daha fazla sürmemesini diliyoruz. Çünkü süreç sonuçlanıncaya kadar bu iki yavrumuzun kemikleri sızlamaya devam edecek. Sonucun en kısa sürede alınmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.
