
Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Balıkesir Şube Başkanı Saim Tosun, TEAİŞ'in özelleştirilmesine ilişkin açıklamada bulundu.
Tosun, “Özelleştirme zamdır, yoksulluktur, yolsuzluktur. TEİAŞ’ın özelleştirilmesine hayır” dedi. Tosun, “Bütün sistemi kamu denetimi dışına çıkarmak demek, ülkenin anahtarını sermayeye teslim etmek demektir. TEİAŞ’ın özelleştirilmesinin bir an önce geri çekilmesi, özelleştirme anlayışı yerine, başta elektrik dağıtım bölgeleri olmak üzere elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtım yani alandaki tüm özelleştirmeler iptal edilmeli ve yeniden kamulaştırma hareketi başlatılmalıdır” dedi.
“KAR AMACI GÜDEN ŞİRKETLERİN İNSAFINA BIRAKILIYOR”
ESM Balıkesir Şube Başkanı Saim Tosun, TEAİŞ'in özelleştirilmesine ilişkin şunları söyledi: “Elektrik üretim ve dağıtımındaki özelleştirmelerin ardından sıranın böylece iletim kısmına getirilmek istendiği, kamusal bir hizmet olan ve kamu eli ile yürütülmesi gereken elektrik hizmet alanının tümünün, kar amacı güden şirketlerin insafına bırakılmak istendiği anlaşılmaktadır. Elektrik alanında daha önce yapılan özelleştirmelerin halka ve ülkeye daha kaliteli, kesintisiz ve ucuz elektrik olarak döneceği söylenmişti. Ancak, elektrik enerjisi üretim alanının özelleştirilmesi; tıpkı araç geçiş garantili köprü-otoyol, hasta garantili şehir hastaneleri, yolcu garantili havaalanı örneklerinde olduğu gibi, ülkenin ihtiyacı olmamasına rağmen, sağlığımızı tehdit eden, doğamızı ve tarihimizi tahrip eden ve alım garantisi verilen termik santrallerin, hidroelektrik santrallerin (barajlar) ortaya çıkmasına neden olmuştur. Özelleştirilen dağıtım alanı ile birlikte, şirketlerin tüm giderlerini faturalara yansıtılmasını öngören tamamen şirketlere daha fazla kazandırma amacı taşıyan tebliğ, yönetmelik, yasalar çıkarılmaya başlandı.”
“TİCARİ BİR METAYA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”
Türkiye’de üretimden dağıtıma kadar elektrik enerjisinin, özelleştirme ve serbestleştirme uygulamalarıyla, kamu hizmeti niteliğini yitirmesine ve ticari bir metaya dönüştürülmesine yol açıldığını öne süren Tosun, “Uygulanan politikalar sonucunda dışa bağımlılık artmış, kamusal denetim kaybolmuş, parçalı yapı sebebiyle ortaya çıkan plansızlık kaynak israfına sebep olmuştur” diye konuştu.
“TEİAŞ ÖZELLEŞTİRİLEMEZ”
Tosun, şöyle devam etti: “TEİAŞ kamunun denetiminde olması gereken, görev ve sorumlulukları itibariyle: iletim faaliyeti, üretilen elektriğin dağıtım şebekesine aktarımının sağlanması, şebeke güvenliğinin sağlanması, yük tevzinin yapılması, hatların projelendirilmesi, tesisi, bakımı, kontrolü, işletmesi ve yük dağıtımı gibi önemli görevlerinden dolayı özelleştirilemez. Türkiye’nin en iyi teknik kalifiyeli binlerce personeline sahip olan bu kurumun piyasalaştırılması ve büyük sermayelerin insafına bırakılması teknik personellerinin deneyimlerinin boşa düşürülmesi söz konusu olacaktır.”
“ÜLKENİN ANAHTARI SERMAYEYE TESLİM EDİLİYOR”
Saim Tosun, açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi: “Faaliyet raporlarına göre gelişim gösteren TEİAŞ 500 şirket arasında 26. sırada yer almasına rağmen hangi planlar doğrultusunda halka arz adı altında özelleştirmeye gidiliyor. TEİAŞ, 2019 yılında 2,1 milyar lira kâr, 2020 yılında 14,9 milyar liralık ciroyla ve yaklaşık 5 milyar liralık kar elde etmesine rağmen enerji sektöründe kilit noktası rolünde olan bu kurum hangi gerekçeyle özelleştirilmektedir. Türkiye enterkonnekte sistemi oldukça büyüktür. Bütün sistemi kamu denetimi dışına çıkarmak demek, ülkenin anahtarını sermayeye teslim etmek demektir.
“KAMU DENETİMİNİN DIŞINA ÇIKMASI DEMEKTİR”
TEİAŞ’ın özelleştirilmesi demek, ülke ve halk için çok önemli olan elektrik enerjisi alanının tamamen kamu denetiminin dışına çıkması, pahalı olan elektriğin daha fazla zamlanması, ödenemeyen faturalar, halkın cebinden ve ülkenin kasasından daha fazla çıkan bedel ve bu alanın kar amaçlı şirketlerin insafına bırakılması demektir.
Daha önce yapılan Türk Telekom, Tekel, Tedaş, Şeker Fabrikalarında emek veren kamu emekçileri 4-c gibi güvencesiz statüye geçirilerek, emekliliğe zorlanarak ve başka kurumlara geçmeye zorlanarak pasifize edilmiş, mobbinge uğratılmış, birçok sosyal haktan mahrum bırakılmıştır. TEİAŞ’ın özelleştirilmesiyle burada emek veren kamu emekçileri benzer olumsuz durumlarla karşı karşıya bırakılacaktır.”
“YURTTAŞLARIN KULLANIMINA SUNULMALIDIR”
Günümüzde elektriğe ulaşmanın artık bir insan hakkı olduğunu, bu sebeple enerjinin temini, tüm aşamalarıyla kamusal hizmet niteliğinde olması gerektiğini anlatan Tosun, “Elektrik enerjisi, kar, zarar tartışmalarının dışında, kamusal eksenli, verimlilik anlayışı ile bilimsel çerçevede siyasal etkilerden yasalarla korunmuş, şeffaf, katılımcı özerk bir yapıya kavuşturulmalı ve yurttaşların kullanımına sunulmalıdır” dedi. Cengiz GÜNER

