Aşure ne zaman yapılır?

Toplumsal dayanışmanın, paylaşmanın ve bereketin simgesi olan aşure, yalnızca bir tatlı değil; aynı zamanda tarihsel ve kültürel bir miras olarak yüzyıllardır yaşatılıyor. Peki, “Aşure ne zaman yapılır?” sorusunun cevabı sadece takvime mi bağlı, yoksa çok daha derin bir geleneğin izlerini mi taşıyor?
NUH’UN GEMİSİNDEN SOFRALARA
Aşurenin kökeni, İslam inancına göre Nuh Peygamber’e kadar uzanıyor. Rivayete göre Nuh’un Gemisi, tufan sonrası karaya oturduğunda, gemide kalan son malzemeler bir araya getirilerek büyük bir kazan içerisinde pişirilmiş ve böylece ilk aşure ortaya çıkmıştır. O gün, hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günüydü ve bu gün “Aşure Günü” olarak adlandırıldı. Bu özel gün, yalnızca Müslümanlar için değil, aynı zamanda Yahudilik ve Hristiyanlık inançlarında da kutsal sayılan bir zamana denk gelir.
BİR GELENEĞİN TOPLUMSAL HAFIZASI
Zamanla sadece dini bir anlam taşımanın ötesine geçen aşure, Türk-İslam kültüründe komşuluk ilişkilerini güçlendiren önemli bir gelenek haline geldi. Büyük kazanlarda pişirilen aşure, ev ev, kapı kapı dağıtılır. Kimisi içerisine sadece 7 malzeme koyarken, kimisi 41 çeşit ürünle bereketin sembolünü pekiştirir. İçindeki kuru meyveler, baklagiller, buğday ve şeker; farklı tatların bir araya gelişiyle hoşgörünün ve birlikteliğin sembolüne dönüşür.
SADECE TATLI DEĞİL, SOSYAL BİR PAYLAŞIM
Aşure, özellikle Balıkesir gibi geleneklerine bağlı şehirlerde hâlâ büyük kazanlarda kaynatılıyor, ellerle dağıtılıyor. Mahalle aralarında yaşlı teyzeler, cami avlularında kazan başında bekleyen amcalar ve çocuklara uzatılan kaselerle aşure, toplumsal hafızada sıcak bir yer tutmaya devam ediyor.
AŞURE GÜNÜ NE ZAMAN?
Aşure, hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem’in onuncu günü yapılır. 2025 yılı için bu tarih 5 Temmuz Cumartesi gününe denk gelmektedir. Ancak pek çok evde, özellikle Anadolu’da, aşure kazanları bu tarihten önce veya sonra da kaynamaya devam eder. Çünkü aşure, tek bir güne değil, bir niyete ve paylaşıma dayalıdır.
“Aşure ne zaman yapılır?” sorusunun yanıtı sadece bir tarih değil; aynı zamanda geçmişle kurulan köprü, inançla yoğrulmuş bir gelenek ve toplumun birlikte attığı bir adımdır. Muharrem ayının onuncu günü yapılan bu özel tatlı, paylaştıkça çoğalan, çoğaldıkça anlam kazanan bir kültür mirasıdır. Aşure günü geldiğinde bir kâse alıp komşuya vermek, aslında sadece tatlı değil; gönül sunmaktır.