Ege mutfağının şifalı yıldızı enginar çiçeğiyle de göz kamaştırıyor
Bazıları yemeye doyamıyor, bazıları ise burun kıvırıyor ama Enginar, sadece lezzetiyle değil, mor renkli göz alıcı çiçeğiyle de dikkatleri üzerine çekiyor. Ege ve Balıkesir mutfağının geleneksel tatlarından biri olan bu sebze, hem sağlığa faydalarıyla hem de eşsiz görünümüyle sofralarda ve tarlalarda yerini sağlamlaştırıyor.
ENGİNAR ÇİÇEĞİ NE ZAMAN AÇIYOR?
Enginar bitkisi, genellikle ilkbahar aylarında, özellikle Nisan ve Mayıs döneminde hasat ediliyor. Eğer toplanmayıp dalında bırakılırsa, Haziran ayından itibaren büyümeye devam eden enginar, sonunda mor renkli büyük bir çiçeğe dönüşüyor. Bu çiçek, hem estetik görünümüyle süs bitkisi gibi dikkat çekiyor hem de tohum üretimi için önemli bir aşama oluyor.
TOHUM OLUŞUMU NASIL SAĞLANIR?
Enginarın çiçeklenmesine izin verildiğinde, tohum kapsülleri çiçek başında gelişiyor. Tohum elde etmek için çiçek başının tamamen açmasına ve kurumasına izin verilmesi gerekiyor. Ardından, tohumlar toplanarak kurutulup, bir sonraki sezon için saklanıyor. Bu yöntem, geleneksel tarım yapan üreticiler için doğal bir üretim döngüsü oluşturuyor.
ENGİNARIN SAĞLIK FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
Özellikle karaciğer dostu olmasıyla bilinen Enginar;
- Sindirim sistemini düzenler
- Kolesterolü dengeler
- Antioksidan zenginidir
- Karaciğeri toksinlerden arındırır
- Lifli yapısıyla uzun süre tokluk hissi verir
Ayrıca kalori bakımından düşük olduğu için diyet yapanların da gözdesidir.
PEKİ, NEDEN HERKES SEVEMİYOR?
Enginarın kendine has buruk ve hafif acımsı bir tadı, bazı damaklara hitap etmiyor. Ayrıca hazırlanışı zahmetli bulunduğu için de tüketim konusunda önyargılar oluşabiliyor. Ancak uzmanlar, özellikle zeytinyağlı olarak pişirilen enginarın, doğru pişirme yöntemleriyle oldukça lezzetli bir hal alabileceğini belirtiyor.