Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı sendikalar, Balıkesir Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda bir araya gelerek toplu sözleşme sürecine ilişkin açıklamada bulundu. Eyleme bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de destek verdi.
KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin, yaptığı basın açıklamasında memurların 2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecine Temmuz ortasında başlayacağını, 1 Ağustos itibarıyla masanın kurulacağını belirtti. Şahin, geçmiş sözleşme süreçlerinin kamu çalışanları açısından kayıplarla sonuçlandığını vurguladı.
“Grev Hakkımız Yok Sayıldı”
Toplu sözleşmelerin gerçek bir pazarlık süreci olmadığını savunan Şahin, “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklendi. Grev hakkımız uluslararası sözleşmelere rağmen tanınmadı. Anayasa ihlal edildi” diyerek tepkisini dile getirdi.
“İtiraz Hakkı Bile Tanınmadı”
Şahin, sürecin kamu çalışanlarının yıllık izin dönemine denk getirilerek katılımlarının kasıtlı olarak engellendiğini iddia etti. Yetkili sendikaların iktidarla iş birliği içinde olduğunu öne sürerek, milyonlarca kamu emekçisinin taleplerinin masada görmezden gelindiğini ifade etti.
“Tiyatro Gibi Müzakereler”
Toplu sözleşme masasında yaşananların bir “danışıklı dövüş” olduğunu ileri süren Şahin, “Masaya gelmeden iktidar tekliflerini öğrenip, göstermelik tepkiler verdiler. Arkadan görüşmelere devam ettiler. TÜİK’in gerçeği yansıtmayan rakamlarıyla maaş artışları belirlendi” dedi.
“Sefalet Ücretleri ve Derin Yoksulluk”
Şahin, kamu emekçilerinin karşı karşıya kaldığı sorunları sıralarken, ortalama memur maaşlarının yoksulluk sınırının yarısına indiğini, emekli maaşlarının ise açlık sınırının altında kaldığını dile getirdi. “Sadece seyyanen ödenek değil, taban maaşların emekliliğe yansıtılmaması, bizleri sefalet ücretlerine mahkum ediyor” diye konuştu.
“Tüm Emekçiler Ortak Mücadeleye Çağrılıyor”
Açıklamanın sonunda Şahin, tüm kamu emekçilerini ve sendikaları birleşik mücadeleye davet ederek şu çağrıda bulundu: “Gerçek bir toplu pazarlık sistemi, insanca yaşam, güvenceli istihdam, demokratik çalışma yaşamı ve halktan yana kamu hizmeti için birlikte mücadele etmeliyiz.”
