TMMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, 23 Nisan’da İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin, Marmara başta olmak üzere birçok bölge için bir uyarı niteliği taşıdığını söyledi. Depremin yalnızca İstanbul’da değil, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde de hissedildiğine dikkat çeken Dikici, yapılaşma ve kentleşme politikalarında hâlâ yeterli derslerin çıkarılmadığını belirtti.
“Yıkımlar Uyardı, Ancak Harekete Geçilemedi”
Dikici, son yirmi yılda Türkiye’de yaşanan büyük depremleri hatırlatarak, 1999 Marmara ve Düzce, 2011 Van, 2020 Elazığ, İzmir ve Van, 2022 Düzce, 2023 Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin binlerce can kaybına ve yıkıma yol açmasına rağmen, afet risklerinin azaltılmasına yönelik adımların yetersiz kaldığını ifade etti. “Rant odaklı kentleşme politikaları, yaşanan acılara rağmen devam ediyor,” dedi.
“Afet Yönetimi Bilim ve Meslek Temelli Olmalı”
Ülkenin büyük kısmının deprem kuşağında olduğunu hatırlatan Dikici, yapı stokunun güvensizliğine ve afetlere hazırlıksızlığa da dikkat çekti. Afetlere yönelik eğitimin ve önleyici çalışmaların eksik olduğunu belirten Dikici, kriz anlarında yalnızca müdahalenin değil, öncesi ve sonrası süreçlerin de iyi planlanması gerektiğini vurguladı. “Tüm ilgili kurumların koordinasyonu, meslek odalarının, bilim insanlarının ve akademik kuruluşların sürece dahil edilmesi kaçınılmazdır,” dedi.
“Mesleki Sorumluluğumuz Gereği Mücadelemiz Sürecek”
Dikici, 23 Nisan’da yaşanan depremde yaralanan vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek, Mimarlar Odası’nın bilimsel şehircilik ve mimarlık ilkeleri doğrultusunda, hatalı kentleşme uygulamalarına karşı mücadelesini sürdüreceğini belirtti. “Toplumsal sorumluluğumuz gereği, bilimden uzak planlama yaklaşımlarına karşı kararlılıkla durmaya devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.
