Su içi egzersizler, havuz egzersizleri ve akuatik egzersizler olarak da adlandırılır. Su içi egzersizler amaca yönelik planlanlanır. Uygun ısı ve derinlikteki havuzlarda, kişiye ve hastalığa özel olarak uygulanır. Bu egzersizlerde suyun hem fiziksel, hem de fizyolojik özelliklerinden faydalanılır.
Suyun yüzeyindeki gerilim ve su molekülleri arasında oluşan iç sürtünme (viskozite), su direncini oluşturur. Viskozite ile hareketin açıklığı ve hızı ayarlanarak, erken dönemde güvenli bir güçlendirme sağlanabilir. Su içinde hareket etme ile oluşan türbülans, propriosepsiyon ve denge reaksiyonlarını uyarır. Ayrıca tedavinin erken dönemlerinde yardımsız hareket edebilme olanağı, ağrıda azalma, hareketlerin kolaylaşması gibi faktörler hastanın uyumunu, başarma inancını ve tedaviye olan güvenini artırır. Su, düşme korkusunu ve düşmeye bağlı incinmeleri azaltan güvenli bir egzersiz ortamı sağlar. Bu durum hastada, yaşam kalitesi üzerinde pozitif etki gösterir. Su içi egzersizler depresyon, psikolojik iyilik hali, esneklik, kardiyovasküler dayanıklılık ve fiziksel fonksiyonel kapasite üzerinde olumlu etki yaratır.
Su ısısının vücuda iletilmesiyle ağrıda azalma, spazmda çözülme, eklem hareket açıklıklarında ve eklem esnekliğinde artış sağlanır. Suyun en önemli özelliklerinden biri de kaldırma kuvvetidir. Suyun kaldırma kuvveti sayesinde eklemlere binen yük azalır ve eklem hareket açıklığını artar. Karada yapılan egzersizlerine göre daha erken, güvenli ve ağrısız rehabilitasyon imkanı sağlar. Postural düzeltme için egzersizlerin daha kolay uygulanmasına olanak verir. Bu nedenle, obezite ve kilo problemi, eklem ağrısı, akut ve kronik ağrılar, felç rahatsızlıkları, kardiyovasküler problemler, kanser, cerrahi uygulama sonrası rehabilitasyon, denge eksikliği, sportif yaralanma sonrası spora dönüş, hamilelik, menopoz dönemi ve sonrası gibi alanlarda sık tercih edilen rehabilitasyon yöntemidir.
Su egzersiz ve terapisi için birçok farklı model olmasına rağmen, yapılan literatür taramasında en çok bahsedilen dört tür olan derin su egzersizi, sığ su egzersiz, su jimnastiği ve su altı koşu bandı egzersizleri incelenmiştir. Su egzersizi programı hazırlanırken çeşitli araştırma protokollerini kullanarak kalp atım hızına, solunum tepkilerine, oksijen tüketimine, solunum değişim oranlarına ve algılanan efor oranlarına bakılmaktadır. Yürüyüş egzersizlerinin zorluk seviyelerini azaltmak ve artırmak için yardımcı malzemeler (ortez) kullanılmaktadır. Seçilen malzemeler antrenman programı ihtiyacına uygun olarak belirlenmektedir.
Yapılan çalışmalar da göstermektedir ki su içi egzersizler, kara egzersizleri kadar etkili ve güvenlidir. Bu nedenle cennet vatanımızda, sahip olduğumuz imkanları doğru değerlendirip sağlığımız için kullanırsak birçok hastalığın tedavisinde başarımız artacaktır.
