Balıkesir’in merkezinden ilçelerine uzanan tarihi saat ve çan kuleleri, kentin belleğini ayakta tutuyor. Peki bu sessiz tanıklar geleceğe aktarılabilecek mi?
Balıkesir, tarih boyunca hem Anadolu’nun hem de Marmara Bölgesi’nin önemli duraklarından biri oldu. Bu zengin geçmişin sessiz tanıkları arasında yer alan saat kuleleri ve çan kuleleri, şehrin belleğini koruyan nadide yapılar olarak öne çıkıyor. Balıkesir merkezdeki 'Koca Saat' olarak da bilinen ünlü Saat Kulesi, 1827’de yapılmış ve kentin sembollerinden biri haline gelmiş durumda. İlçelere bakıldığında ise Edremit’teki Cumhuriyet dönemi saat kulesi, Ayvalık’taki tarihi çan kuleleri ve Gönen’deki asırlık kuleler kent kimliğini tamamlayan eserler arasında.
Bu yapılar yalnızca zamanı gösteren işlevsel yapılar değil; aynı zamanda bulundukları bölgelerin kültürel hayatının merkezinde yer almış. Çan kuleleri, geçmişte dini törenlerin ve toplumsal olayların habercisi olurken, saat kuleleri şehir hayatının düzenlenmesine katkı sağlamış. Bugün birçok vatandaş, çocukluk anılarında bu kulelerin çan seslerinin ya da saat vuruşlarının ayrı bir yeri olduğunu dile getiriyor.
Ne var ki zamanın yıpratıcı etkisi ve ilgisizlik bu tarihi yapıların geleceğini tehdit ediyor. Uzmanlar, bazı kulelerin acilen restorasyona ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Özellikle kırsal ilçelerde yer alan ve uzun süredir kullanılmayan yapılar, yıkılma riski ile karşı karşıya. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin ve ilçe belediyelerinin bu eserleri koruma altına alması, turizme kazandırması gerektiği vurgulanıyor.
Tarihçiler, bu yapıların sadece turist çekecek birer mimari unsur olmadığını, kent belleğinin canlı kalması için de çok önemli olduklarını söylüyor. Çünkü saat ve çan kuleleri, Balıkesir’in kimliğini ve geçmişini bugüne taşıyan sessiz tanıklar. Onların korunması, geleceğe aktarılacak en değerli miraslardan biri.
