CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) 2025 yılı kontenjan kılavuzunda devlet üniversitelerinde 190 bin kişilik öğrenci kontenjanının azaltılmasının paralı eğitime katkı sağladığı, gençlerin anayasal hakkı olan parasız eğitim haklarının da gasp edildiğini söyledi. Sarı, "AKP iktidarı, gençlerimizin yükseköğretim hakkını buduyor, dar gelirli ailelerin çocuklarının üniversite hayalini sistematik olarak yok ediyor. Bu açıkça paralı eğitime tam gaz destektir. Vakıf üniversitelerinin kontenjanını artırmak, eğitimin yapıldığı üniversiteleri ticarileştirmektir. Eğitim, para kazanılacak sektör olarak görülmemelidir" dedi.
"BU BİR TERCİH DEĞİL, POLİTİK BİR TAVIRDIR!"
Devlet üniversitelerinde birçok bölümde binlerce kontenjanın kaldırılmasını değerlendiren Sarı, “Bu uygulama bir teknik düzenleme değil, doğrudan politik bir tercihtir. Üniversitelerde kontenjan azalımı demek, gençlerimize ‘okuma’ diyerek onları özel üniversitelere mecbur bırakmak demektir. Devlet eliyle kamusal eğitimin alanı daraltılıyor, gençler özel üniversitelere, kredi borçlarına ve gelecek kaygısına itiliyor.” açıklamasında bulundu.
"YOKSULUN EVLADI ÜNİVERSİTEYE GİTMESİN DİYEN ANLAYIŞ KARANLIKTIR"
CHP’li Sarı, devlet üniversitelerinde kontenjanların azaltılması ve özel üniversitelerde de artırılmasını eğitimde fırsat eşitliğine doğrudan darbe vurduğunu ifade etti. “AKP iktidarının gençliğe sunduğu tek tercih var: ‘paran yoksa okuyamazsın’” diyen Sarı, “Yüzbinlerce gencimizin tek umudu devlet üniversiteleridir. Şimdi o kapıları kapattılar. ‘Merdiven altı’ diyebileceğimiz çoğunun akreditasyonu bile olmayan ‘apartman üniversitelerine’ mahkum edildi. Eğitim parasız olmalıdır. Kaliteli olmalıdır. Üniversitenin bir ruhu vardır. Apartman üniversitelerinde ne ruh var ne kalite ne de kültür.”
"EĞİTİMİ LÜKS HALİNE GETİREN BU ANLAYIŞLA MÜCADELE EDECEĞİZ"
Sarı, “Bu kontenjan kıyımı ülkenin evlatlarının iyi bir eğitim almasını engelliyor. Gençlerimiz iyi bir eğitimi hak ediyor. Üniversiteye girmek ayrıcalık değil, anayasal bir haktır. Eğitimi lüks haline getiren bu piyasacı anlayışı kabul etmedik etmeyeceğiz. Kamusal, nitelikli ve eşit eğitimi savunmaya devam edeceğiz.”
