CHP Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın, yük ve yolcu taşımacılığı yapan araçlarda çalışan şoförlere uygulanan yaptırımlarla ilgili açıklama yaptı. Şoförlerin zor şartlar altında çalıştığının altını çizen Yalçın, şoförlere uygulanan süre cezası yaptırımlarının işveren baskısı ile birleştiğinde şoförlerin geleceklerini ve aile yaşamlarını doğrudan etkilediğini dile getirdi.
Yük ve yolcu taşımacılığı için araçları kullanan şoförlerin çalışma ve hız gibi pek çok özelliğin denetimini sağlayan takograf aracılığı ile denetimler gerçekleştirildiğini söyleyen CHP Karesi ilçe Başkanı Dilek Yalçın, denetimlerin getirdiği bazı durumların işverenler tarafından suiistimal edildiğini ileri sürdü.
Bu konuda asıl denetimlerin işverenlere yapılması gerektiğini kaydeden Dilek Yalçın, “Ülkemizde yük ve yolcu taşımacılığı yapan araçlar; şoförün çalışma sürelerini, aracın hız hareketlerini ve daha birçok özellik bulunduran, kısacası aracı kontrol eden ve denetimini sağlamaya yarayan takograf adı verilen bir cihaz bulundurur. Bu cihazda özellikle en çok denetlenen bölüm aracı süren şoförün günlük kaç saat araç kullandığı, yapması gereken haftalık tatillerin yapılıp yapılmadığı, hız limitlerini aşıp aşmadığı gibi başlıca maddelerdir. Bu denetlemeleri kesinlikle destekliyor ve yaygınlaşmasını temenni ediyorum. Lakin şoför emekçilerinin bir mağduriyetini de dile getirmek istiyorum.
Şu anki düzenlemelerde bir şoförün günlük çalışma limiti uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar sonucunda 24 saat içerisinde maksimum 9 saat araç kullanma, ve bir haftalık süre içerisinde 1 gün kesintisiz tatil yapması uygun görülmüştür. Her ticari araç şoförünün bu kurala uyması gerekmektedir. Kurallara uymayan şoförler trafik denetlemelerinde cezai yaptırımlar ile muhatap olmaktadır. Konu buraya kadar çok makul fakat uzmanların gözünden kaçırdığı nokta; hiç bir şoför evinden, eşinden, çocuğundan ayrı kalma, dört tarafı tenekeden bebek döşeği kadar bir araç yatağının içinde buz gibi soğukta webasto denen bir ısıtıcının vicdanı ile ısınma, cehennem sıcağında sivri sineklerin saldırısı altında uyuma meraklısı değildir.
Şoförü bu duruma iten çoğunlukla iş verendir. İşverenler sen sür süre cezasını ben öderim demekte ama cezanın yanında bonus olarak gelen ceza puanı şoför emekçisi haricinde kimsenin umurunda olmamaktadır. Hep daha fazla kazanma hırsından dolayı emekçinin sosyal yaşamını umursamayan işverenlerin bu tutumuna direnmek te çoğunlukla işten atılma ile sonuçlanmaktadır.
“BU YAPTIRIM KARAYOLLARI HUZURUNU SAĞLAMAZ”
Şoföre uygulanan yaptırım ile karayollarının huzurunu sağlamak mümkün değildir. Ehliyeti alınan her bir şoförün yerine yeni şoför günümüz şartlarındaki işsizlik sayesinde hemen getirilmekte, ehliyeti işverenin umursamazlığı ile el koyulan şoför evine, eşine, çoluk çocuğuna bakabilecek bir iş bulamamaktadır. Eğer Ulaştırma Bakanlığı takograf denetleme ve uygulama konusunda gerçekten samimi ise masum şoför emekçilerine yaptırım uygulamak yerine onu bu şekilde kurallara uymamaya iten işverenleri ciddi yaptırımlar ile muhatap etmelidir. Soruyorum araçlarından 1 yıl içinde toplamda 5 defa süre aşımı tespit edilirse nakliye lisansını iptal ederim diyen bir kanun mu daha etkili olur yoksa şoförün bir yıl içerisinde 5 defa süre aşımı yaparsa ehliyetine el koyarım diyen bir kanun mu daha etkili ve sorunun çözümü için samimidir?” dedi. Çiğdem AKBAY
