Balıkesir’de hızla artan emekli nüfusu, sosyal, kültürel ve sağlık odaklı hizmetlere duyulan ihtiyacı büyütüyor. Kentte henüz ‘Aktif Yaşlanma Merkezleri’ adıyla kapsamlı bir model bulunmuyor. Uzmanlara göre bu eksiklik, yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor.
Balıkesir, son yıllarda özellikle Marmara ve Ege bölgelerinden yoğun göç alan kentler arasında yer alıyor. Göçün büyük bölümünü emekliler oluşturuyor. Şehrin havası, sakin yaşam temposu, ulaşım kolaylığı ve sağlık kuruluşlarına erişimi, Balıkesir’i emekli nüfusu için cazip bir merkez hâline getiriyor. Ancak bu tablo, bir ihtiyacı da giderek görünür kılıyor: Aktif Yaşlanma Merkezleri.
Bugün Balıkesir’de emekliler için sunulan hizmetler sınırlı kalıyor. Belediye bünyesindeki sosyal tesisler ve kültür merkezleri, belirli etkinlikleri kapsıyor fakat yaşlı bireylerin hem sosyal yaşamda hem de fiziksel sağlıkta aktif kalmasını sağlayacak bütünleşik bir model henüz hayata geçmedi. Bu durum, özellikle kıyı ilçelerinde belirginleşiyor. Ayvalık, Edremit, Burhaniye ve Erdek gibi bölgeler, yaz aylarında yoğunluk artışına alışık olsa da kış aylarında yalnızlaşan, sosyal etkileşimden uzak kalan geniş bir emekli nüfusu barındırıyor.
Uzmanlar, aktif yaşlanma merkezlerinin yalnızca hobi odaklı bir yapıdan ibaret olmadığını vurguluyor. Bu merkezler, spor alanları, fizyoterapi hizmetleri, dijital okuryazarlık atölyeleri, beslenme danışmanlığı, psikolojik destek birimleri ve sosyal kulüplerle sürdürülebilir bir yaşam modeli oluşturur. Düzenli sosyal etkileşim, yaşlılık döneminde yalnızlığı azaltır, sağlığı korur ve ruh hâlini olumlu etkiler.
Balıkesir’de bu yapının eksikliği her geçen yıl daha da belirginleşiyor. Emeklilerin bir kısmı gününün büyük bölümünü evde geçiriyor. Özellikle 65 yaş üstü bireyler arasında yalnızlık ve hareketsizlik şikâyetleri sıklaşıyor. Bu durum, hem fiziksel sağlık hem de psikolojileri üzerinde olumsuz sonuçlar yaratıyor. Doktorlar, düzenli aktiviteye katılımın kalp-damar sağlığı, kas-iskelet yapısı, hafıza ve motivasyon açısından kritik olduğunu belirtiyor.
Öte yandan, Balıkesir’in demografik verileri de geleceğe dair önemli mesajlar sunuyor. TÜİK’in bölgesel nüfus projeksiyonlarına göre, Balıkesir’de 2030 yılı itibarıyla 65 yaş üstü nüfus oranı daha da artacak. Kentteki toplam nüfus içindeki payı bugün yüzde 20’ye yaklaşan bu grubun ihtiyaçlarını karşılamak için planlanan yeni modeller henüz gündeme gelmedi.
Vatandaşlar ise bu eksikliği açıkça dile getiriyor. Ayvalık’ta yaşayan 68 yaşındaki bir emekli, günlük yaşamın tekdüzeliğinden yakınıyor: “Yazın çocuklar ve torunlar geliyor ama kış aylarında hayat duruyor. Spor yapabileceğim, bir kursa devam edebileceğim, sosyalleşebileceğim bir yer olsun istiyorum.” Benzer görüşler Erdek ve Edremit’te de sıkça ifade ediliyor.
Sivil toplum kuruluşları da duruma dikkat çekiyor. Balıkesir’de yaşlı hakları üzerine çalışan dernekler, aktif yaşlanma merkezleri kurulmasının uzun vadeli bir yatırım olduğunu belirtiyor. Bu merkezlerin kent ekonomisine bile olumlu etkileri bulunuyor. Sağlıklı ve aktif bir yaşlı nüfus, hem sağlık harcamalarını azaltıyor hem de sosyal hayata katılım oranını yükseltiyor. Böylece kentteki kültürel ve toplumsal dinamizme katkı sağlanıyor.
Belediyeler ise mevcut çalışmaların genişletilebileceğini belirtiyor. Ancak uzmanlara göre, bugünkü yapı emekli nüfusun gerçek ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Kapsamlı, modern ve bilimsel bir çerçeveye oturan aktif yaşlanma merkezleri, Balıkesir için artık bir lüks değil; zorunlu bir ihtiyaç.
Sonuç olarak, Balıkesir’de emekli nüfusunun giderek büyüdüğü gerçeği, yeni sosyal politikaların gerekliliğini ortaya koyuyor. Bu kent, doğal güzellikleri ve yaşam kalitesiyle dikkat çekiyor. Ancak yaşlı bireylerin sağlıklı, üretken ve mutlu bir hayat sürdürebilmesi için “aktif yaşlanma” odaklı bir dönüşüm gerekiyor. Balıkesir’in geleceği, bu adımın zamanında atılıp atılmayacağıyla yakından ilişkili görünüyor.
