Havran mı Dursunbey mi? Sessiz İlçelerin Bilinmeyen Değerleri

Balıkesir, büyükşehir statüsüne rağmen kalabalıktan uzak, doğallığını koruyan ilçeleriyle dikkat çekiyor. Bu sessiz güzelliklerin başında Havran ve Dursunbey geliyor. Biri Ege’nin yumuşak havasıyla bereketlenen zeytin diyarı, diğeri iç bölgenin serin dağlarında doğanın kalbini taşıyor. Her ikisi de hızla değişen dünyaya inat, Balıkesir’in sessiz ilçeleri arasında kendi kimliğini korumayı başarıyor. Peki bu iki ilçe, birbirinden ne kadar farklı, ne kadar benzer?

Havran: Körfez’in Gölgesinde Kalan Bereketli Topraklar

Balıkesir’in Edremit Körfezi’ne yakın konumuyla bilinen Havran, genellikle gözünü Ayvalık ve Edremit’e çeviren turistlerin fark etmeden geçtiği bir durak gibi görünür. Oysa bu küçük ilçe, sahip olduğu zeytinlikler, narenciye bahçeleri ve doğal kaynak suları ile bölgenin en üretken alanlarından biridir.

Havran Ovası, yıl boyunca yeşil kalır. İklimin yumuşaklığı sayesinde tarım çeşitliliği dikkat çeker. Zeytinyağı, incir ve narenciye üretimi, yerel ekonominin bel kemiğini oluşturur. İlçede her yıl düzenlenen festival tarzı etkinlikler, bu üretim kültürünü yaşatır.

Havranlı üretici Mehmet Şenkal, bölgenin sessiz gücünü şu sözlerle anlatıyor:

“Bizim buralar gürültü sevmez. Toprağın ritmini dinlersen ne zaman ekileceğini, ne zaman biçileceğini anlarsın.”

Havran aynı zamanda Kazdağları’nın eteklerinde yer aldığı için zengin bir flora ve faunaya sahip. Doğa yürüyüşleri, kampçılık ve agro-turizm için ideal bir durak haline gelmeye başladı. Yavaş şehir anlayışı, burada sadece bir turizm trendi değil; günlük yaşamın kendisi.

Dursunbey: Ormanın Kalbinde, Dağların Sessizliğiyle

Balıkesir’in doğusunda yer alan Dursunbey, şehrin en yüksek rakımlı ilçelerinden biri. Kışları sert, yazları serin geçen iklimiyle karasal yapının tüm özelliklerini taşır. Bu durum, bölgeyi hem orman ürünleri hem de hayvancılık açısından önemli bir merkez haline getirir.

Balıkesir’in sessiz ilçeleri arasında Dursunbey’in öne çıkan değeri, orman ekonomisidir. İlçe, Türkiye’nin en kaliteli çam kerestelerinden birini üretir. Ayrıca arıcılık faaliyetleri de bölgenin ekonomisine can verir. Dursunbey balı, hem aroması hem de doğallığıyla markalaşma yolunda ilerliyor.

Dursunbey Orman İşletme Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre, ilçenin yüzölçümünün %70’i ormanlarla kaplı. Bu yoğun yeşil örtü, hem oksijen deposu hem de doğal yaşam alanı oluşturuyor.

Dursunbeyli genç girişimci Emine Kaplan, bu doğal yapıyı turizme kazandırmak istiyor:

“İnsanlar artık sessizliği arıyor. Biz burada doğayla iç içe butik konaklama alanları kurmalıyız. Sessizlik artık bir ihtiyaç.”

İlçe, her geçen yıl ekoturizm ve doğa sporları açısından daha fazla ilgi çekiyor. Ancak bu gelişim, büyük bir dikkat ve çevre bilinci gerektiriyor. Dursunbey, “az ama öz turizm” anlayışıyla ilerlemeyi tercih ediyor.

İki Sessiz İlçenin Farklı Renkleri

Havran ve Dursunbey, coğrafi olarak birbirinden oldukça farklı. Havran’da zeytin kokusu ve deniz esintisi hâkimken, Dursunbey’de çam reçinesi ve dağ havası var. Ancak iki ilçeyi birleştiren ortak nokta, doğayla uyumlu yaşam biçimi.

Her iki bölgede de büyük sanayi tesisleri yok, yüksek binalar ya da kalabalık alışveriş merkezleri bulunmuyor. Bunun yerine yerel pazarlar, küçük üretici kooperatifleri ve aile işletmeleri öne çıkıyor. Bu yapı, hem ekonomik sürdürülebilirliği sağlıyor hem de ilçelerin sessiz karakterini koruyor.

Kültürel açıdan da dikkat çekici farklılıklar bulunuyor. Havran’da Ege kültürünün etkisiyle misafirperverlik, mutfak zenginliği ve sohbet kültürü baskınken; Dursunbey’de Anadolu’nun dayanışmacı ruhu, imece geleneği ve el sanatları ön plana çıkıyor.

Sessizlikten Gelen Güç

Balıkesir’in sessiz ilçeleri, sanayileşme yarışına girmeden kendi kimliğini koruma konusunda örnek oluşturuyor. Havran, tarımsal üretimle doğayı yaşatırken; Dursunbey, orman ve yayla turizmiyle doğayı tanıtıyor. İki ilçe de şehirleşmenin gürültüsüne karşı “sakinlik ekonomisi” yaratıyor.

Uzmanlar, bu durumu şöyle yorumluyor:

“Sessiz ilçeler, modern hayatın stresine panzehir gibi. İnsanlar burada yavaşlamayı, doğayla denge kurmayı öğreniyor.”

Balıkesir’in Sesi Sessizliğinde Gizli

Havran ve Dursunbey, farklı iklimlere, farklı coğrafyalara ve farklı kültürlere sahip olsa da Balıkesir’in bütünlüğünü sessizliğiyle tamamlıyor. Havran, bereketin sesiyle; Dursunbey, doğanın nefesiyle konuşuyor. Bu iki ilçe, Balıkesir’in büyük şehir kimliği içinde kaybolmadan, kentin ruhunu ayakta tutuyor.

Belki de “sessiz ilçeler” tanımı, yalnızca kalabalıktan uzak olmayı değil, doğayla uyum içinde var olmayı ifade ediyor. Ve Balıkesir’in geleceği, işte bu sessiz değerlerde gizli.