
Gelişen teknoloji, insanların taleplerinin değişmesi, bazı mesleklerin yok olmasına neden oluyor. Nalbantlık, Demircilik, Keçecilik gibi mesleklere ilgi azalırken, bu mesleğin son temsilcileri de Çırak bulamamaktan yakınıyor. Kaybolmaya yüz tutan Meslekler arasına bıçak ve makas bileyiciliği de giriyor.
1956 yılında Dursunbey’den Balıkesir’e gelen 1 Temmuz 1931 doğumlu Ali Esendemir, 15 yaşında çıraklığa başlayarak, çalışma yaşamına ilk adımı atmış. 1944 yılına kadar fabrikalarda, atelyelerde çalışan, su ve elektrik tesisatı işinde de uğraş veren Esendemir, Dursunbey ilçesine ilk kez şerit testereyi kendisinin getirdiğini söyledi.
“Bıçak aldım, Pazarlarda sattım”
1952 yılında askere gittiğini, 24 ay askerlik yaptığını, terhis sonrası Dursunbey’de elektrik tesisatı işi yaptığını anlatan Esendemir, daha sonra PTT Başmüdürlüğüne sınavla girdiğini, Bursa, Balıkesir, Çanakkale’de elektrik baş usta olarak çalıştığını anlattı. Bursa’da çalışırken bıçakçı, babası, abisi olanların kanalı ile bıçakçı ustalarla tanıştığını belirten Esendemir, “Bıçak aldım, pazarlarda sattım. 1979 yılında 27 yıl 10 ay memur olarak çalıştıktan sonra emekli oldum. 1980 yılında bir adet zımpara makinası alarak Bursa Bıçak Pazarı tabelasıyla dükkan açtım. Öğrendiğim bıçak, makas, testere bileme sanatını yapmaya başladım. 1980 yılından itibaren bu güne kadar Marangozlar Odasına kayıtlı olarak aidatımı, vergimi ödüyorum” dedi.
“Balıkesir’e hizmet ediyorum”
Makas, bıçak, testere bileyerek Balıkesir’e hizmet ettiğini ifade eden Esendemir, “Mesleği devam ettirecek çırak bulamıyorum” diye konuştu. Kurban Bayramında işlerin artması nedeniyle 2 emekliyi yanına yardımcı olarak aldığını aktaran Esendemir, konuşmasını şöyle tamamladı: “Seviyorsa yapar, yaparsa öğrenir. Çırak, kalfa ve usta bu sebeple yaratılmıştır. Çırak bozar, kalfa yardımcı olur. Usta kontrol eder ve sanat ortaya çıkar. Denize düşen çabalar boğulmamak için. İşi olmayan bahçe çapalar karnını doyurmak için.”

