1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde alanlara çıkan işçiler, eğitim ve sağlığın parasız olması, şeker fabrikalarının satılmaması ve iş cinayetlerinin önlenmesine dikkat çekti. İşçiler bayramı Kuva-yi Milliye Meydanı’nda halay çekerek kutladı.
Kuvayi Milliye Meydanı’nda gerçekleştirilen 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarında Tertip Komitesi adına konuşan Abdurrahman Bulut, emeğin en yüce değer olduğunu söyledi. Bulut “ İki yıldır ülkenin OHAL ve KHK’larla yönetilmesine, meclisin by-pass edilerek işlevsizleştirilmesine, Bakanlar Kurulunun yerine Cumhurbaşkanının kararlarıyla yönetilmediğimiz özgür, demokratik bir Türkiye demek için alanlardayız. Ülkedeki cezaevlerini hak arayanlarla dolduran, ülkeyi baskı ve tehditle açık cezaevine çeviren, hukukun değil verilen direktiflerin kararları etkilediği, yasama, yürütme ve yargının tek ağızda toplandığı, fermanla yönetilen bir ülke istemiyoruz. Hak-hukuk-adalet demek için alanlardayız. Milletvekillerinin tutuklanmadığı, seçilmişlerin yerine kayyumların atanmadığı, gerçekleri yazan gazetecilerin tutuklanmadığı, gazetelerin, TV kanallarının keyfi kapatılmadığı, insanların sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınıp tutuklanmadığı bir ülke için alanlardayız”dedi.
EĞİTİM VE SAĞLIK PARASIZ OLSUN
Eğitimin, sağlığın herkes için parasız ve eşit yararlanılır olması gerektiğine dikkat çeken Bulut şöyle devam etti “ Okulları nitelikli, niteliksiz diye ayıran Milli Eğitim Bakanına, eğitim emekçilerine getirilen performans ve sınav dayatmasına hayır demek; kamu emekçilerinin tümünün sözleşmeli yapılmak istenmesine dur demek; dinselleştirilmiş dindar, kindar nesiller yetiştirmeyi ana ilke yapmış eğitim sisteminin, üniversitesi üniversite olmaktan çıkarılan bütün enerji ve işlevleri sadece iktidarın amaçlarına indirgenmiş laik, bilimsel kazanımları hızla tasfiye edilen öğrenciler, eğitimciler, akademisyenler için alanlardayız.
ŞEKER FABRİKALARI İÇİN ALANLARDAYIZ
Zarar ediyor yalanıyla peşkeş çekilen şeker fabrikalarının ihalelerinin iptal edilmesi için tüm gücümüzle çalışacağımızı haykırmak için, işçilerin, emekçilerin hak almasını engellemek için, grevlerin yasaklanmasında OHAL’in kullanıldığını söyleyen Cumhurbaşkanına grevin bir hak olduğunu ve grevleri engellenen işçi düşmanlığı olduğunu hatırlatmak için alanlardayız.
İŞ CİNAYETLERİNDE KAYBETTİKLERİMİZ İÇİN BURADAYIZ
Karaman’da, Dikili’de cemaat yurtlarında, Kur’an kurslarında tecavüze, tacize uğrayan çocukların, Aladağ’da izinsiz açılan cemaat yurdunda yanarak can veren kızlarımızın sesi olmak için; Soma’da, Ermenek’te, Kozlu’da, Torunlar İnşaatta, Tuzla’da patronların aşırı kar hırsı, iş güvenliğinin sağlanmaması nedeniyle iş cinayetlerinde kaybettiğimiz emekçilerin katillerinin cezalandırılması için alanlardayız. Barış istedikleri için ihraç edilen akademisyenler, Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yanında, üniversitelerindeki ilerici kadroların tasfiye edilmesi amacıyla bölünmeye, parçalanmaya hayır diyen akademisyenlerin ve öğrencilerin günlerdir sürdürdükleri direnişlerinin yanında olduğumuzu haykırmak için alanlardayız.”
