
Finansal dalgalanmaların arttığı dönemlerde öncelikle KOBİ’lerin etkilendiğini hatırlatan GÜNMARSİFED Başkanı İsa Tamer Çelik, “Bu işletmelerimizin nakit ve finansman ihtiyacı için, Avrupa Birliği’nin KOBİ Politikaları Sözleşmesi içerisinde yer alan ‘Önce küçüğü düşün’ ilkesi çerçevesinde önlem alınmalı. 20 Eylül’de açıklanacak OVP’nin KOBİ odaklı politikalar içermesi gerekiyor” dedi.
Güney Marmara’nın en geniş tabanlı KOBİ yapılanmasına sahip iş dünyası örgütü olan Güney Marmara Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNMARSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Tamer Çelik, reel sektörün yaşadığı sıkıntılara çözümün Avrupa Birliği’nin KOBİ Politikaları Sözleşmesi içerisinde yer alan ‘Önce Küçüğü Düşün’ ilkesinin hayata geçirilmesiyle rahatlayacağını söyledi.
“KÜÇÜK İŞLETMELER KAPANMA NOKTASINA GELDİ”
KOBİ’lerin ve Güney Marmara iş dünyasının nakit sıkışıklığı ve tahsilat sorunları için ciddi finansmana ihtiyaç duyduğunu kaydeden Çelik, “Alacağını tahsil edemeyen küçük işletmelerimiz kapanma noktasına gelmiştir. Ekonomimizin can damarı KOBİ’lerimizi, finansal dalgalanmaların ve belirsizliklerin arttığı dönemlerde pozitif ayrımcılık ilkesiyle gözetmek hepimizin sorumluluğudur. KOBİ’lerimiz büyürse, ülkemiz büyüyor. Ekonomide kalkınma odaklı bir model yaratmak, yüksek katma değerli üretim ve ihracatımızı artırmak istiyorsak; KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artıran önlemleri almak zorundayız” dedi.
“KOBİLER İÇİN ÖNCELİKLİ ADIMLAR ATILMALI”
Finansal piyasalarda dalgalanmaların arttığı dönemlerde, özellikle ve öncelikle KOBİ’lerin etkilendiğinin altını çizen GÜNMARSİFED Başkanı Çelik, şunları söyledi:
“Diğer ülkelerle rekabetçiliğin korunabilmesi adına da KOBİ’lerimizin AB ve diğer gelişmekte olan ülkelerle benzer şartlara getirilmesi kritik bir noktadır. KOBİ’lerin finansmana erişimde orta ve büyük ölçekli firmalara göre her zaman daha dezavantajlı olduğu göz önüne alındığında, finansman kaynaklarının pahalandığı ve azaldığı dönemlerde işler KOBİ’ler için daha da zorlaşmaktadır.
Dolayısıyla KOBİ’ler için öncelikli olarak birtakım adımlar atılması hem kısa hem de uzun vadede, piyasa dalgalanmalarının etkisinin sınırlı kalmasına yardımcı olacaktır. Tahsilat güçlüğü ile ilgili problemlerin KOBİ’lerde finansal krize sebep olmasını engellemek amacıyla, önce küçüğü düşün ilkesi çerçevesinde önlemler alınması ülkemizin küresel rekabet gücüne de sağlam bir destektir.”
Türkiye’de KOBİ’lerin geleceğin büyük firmaları olmalarının önündeki en büyük engelin işi kaybetmemek adına alacaklarını zamanında alamamalarına itiraz edememeleri olduğunu kaydeden Çelik, “TTK’nın 1530. Maddesi AB’nin Geç Ödeme Direktifi ile benzer bir mantıkla çıkarılmış olsa da kanunun çıkış ve uygulama aşamasındaki bazı aksaklık ve eksiklikler göze çarpmaktadır. Ticari alacak sigortasına ilişkin devlet destekli sistem fiilen de işler hale getirilmeli; sigorta şirketlerinin KOBİ’lere önyargılı bakış açısının değiştirilmesi için sigorta şirketlerine yönelik teşvik edici önlemler geliştirilmelidir. Ekonomilerin KOBİ düzeyinde yarıştıkları bir dönemde, ödeme gecikmelerinin diğer ülkelere göre uzun olması, Türkiye KOBİ’lerinin rekabetçiliğini olumsuz etkilemektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1530’uncu maddesinin 5. ve 8. fıkralarında yer alan “büyük şirketler tarafından KOBİ’lere yapılacak olan ödemelerin 60 günü aşmaması”na yönelik uygulamadaki aksaklık ve eksiklikler; Avrupa’daki Geç Ödemeler Direktifi doğrultusunda giderilmelidir. Bu kapsam içine, kamu kurumları ve belediyeler de alınmalı ve Türkiye’de 60 gün olan ödeme süresi, AB’de olduğu gibi 30 güne düşürülmelidir. Kanunun pratik bir şekilde uygulanabilmesi için, benzer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de süreci KOBİ’lerin lehine döndürecek farklı mekanizmalar oluşturulmalıdır. Bunlara ek olarak ülkemizde faaliyet gösteren halka açık şirketler, sene sonu yayımlanan bilançolarına ‘KOBİ’lere yapılan ödemelerin ortalama vadesi’ni de ekleyerek, hizmet aldıkları KOBİ’lere yönelik bu sorumlu davranışlarını bir sosyal fayda unsuru olarak kamu ile paylaşabilir. 20 Eylül’de açıklanacak Orta Vadeli Program’ın (OVP) da KOBİ odaklı politikalar içermesi gerekiyor” dedi. Mustafa ATİK

