
Balıkesir, zeytinin bereketiyle yoğrulmuş topraklarında gastronomi turizmini yeniden tanımlıyor. Zeytinyağı üretiminde Türkiye’nin öncü illerinden biri olan şehir, artık yalnızca üretim merkezi değil, aynı zamanda “Balıkesir Zeytin Rotası” adıyla şekillenen bir gurme turizm destinasyonu olma yolunda ilerliyor. Yerel üreticiler, butik işletmeler, kooperatifler ve turizm sektörü, bu dönüşümde el ele veriyor.
🌿 Zeytinin izinde yeni bir turizm anlayışı
Edremit, Ayvalık, Burhaniye ve Havran ilçeleri uzun yıllardır zeytin üretimiyle tanınıyor. Ancak son dönemde bu bölgeler, yalnızca üretim değil, deneyim odaklı turizm merkezleri haline gelmeye başladı. “Zeytinin yolculuğu” temasıyla kurgulanan Balıkesir Zeytin Rotası, ziyaretçilere hasattan üretime, tadımdan gastronomiye kadar çok katmanlı bir deneyim sunuyor.
Ziyaretçiler, sabah erken saatlerde zeytin bahçelerine gidip hasada katılıyor, ardından taş baskı atölyelerinde geleneksel sıkım süreçlerini izliyor. Günün sonunda ise yerel şeflerin hazırladığı zeytinyağı bazlı menülerle Balıkesir mutfağının özgün lezzetlerini tadıyor.
Ayvalıklı turizmciler, projenin amacını şöyle özetliyor:
“Zeytin sadece bir ürün değil; kültür, gelenek ve ekonominin kesişim noktası. Biz bu rotayla, ziyaretçilere zeytinin hikâyesini yaşatıyoruz.”
Balıkesir zeytinyağında markalaşıyor
Balıkesir’de zeytinyağı markalaşması son yıllarda büyük ivme kazandı. Coğrafi işaretli Edremit tipi zeytinyağı, artık sadece yerel pazarlarda değil, uluslararası gurme marketlerde de yer buluyor. Bu durum, turizm sektörünü de doğrudan etkiliyor. Ziyaretçiler artık yalnızca deniz-güneş tatili için değil, zeytinyağı tadımı ve gastronomi turları için de Balıkesir’i tercih ediyor.
Zeytinyağı üreticisi Mehmet Gürkan, değişimi şöyle anlatıyor:
“Eskiden fabrikamız sadece üretim için çalışırdı. Şimdi yabancı turistleri ağırlıyoruz, tadım seansları düzenliyoruz. Gelen her misafir, zeytinin kokusunu, emeğini ve hikâyesini yerinde görüyor.”
Bu yeni turizm modeli, hem üreticinin gelirini çeşitlendiriyor hem de Balıkesir zeytin rotasının ulusal bir marka haline gelmesini sağlıyor.
🍽 Gurme rotaları kırsala can veriyor
Zeytin rotasının en dikkat çeken yönlerinden biri, kırsal bölgelerdeki ekonomik canlanma. Butik oteller, yöresel restoranlar ve kooperatif ürün satış noktaları, köy ekonomisine doğrudan katkı sağlıyor. Farkı projelerle desteklenen bu girişim, kırsalda istihdam yaratıyor. Kadın üreticiler, ev yapımı zeytin, sabun, reçel ve zeytinyağlı ürünleri turistlerle buluşturuyor.
Burhaniyeli üretici Ayşe Uçar, projeye katılmanın hayatını değiştirdiğini söylüyor:
“Eskiden ürünlerimizi yalnızca pazarda satabiliyorduk. Şimdi gelen turistler doğrudan bizden alışveriş yapıyor. Kendi markamızı kurduk.”
Bu dönüşüm, hem ekonomik hem de sosyal bir kalkınma modeli olarak görülüyor.
🌍 Sürdürülebilir turizmin yeni yüzü: Balıkesir Zeytin Rotası
Uzmanlara göre, zeytin rotasının başarısı yalnızca ekonomik getirisinde değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliğinde de yatıyor. Zeytin ağaçlarının korunması, organik tarım uygulamaları ve atıksız üretim anlayışı, projenin temel taşlarını oluşturuyor.
Uzmanlar, sürdürülebilirlik vurgusunu şu sözlerle açıklıyor:
“Balıkesir Zeytin Rotası, yalnızca gastronomi değil, ekolojik bilinç açısından da örnek bir model. Turist, burada hem doğayı hem kültürü korumanın önemini deneyimliyor.”
Bu yönüyle proje, Avrupa’daki “slow tourism” (yavaş turizm) anlayışıyla benzer bir çizgide ilerliyor.
🕊 Gelecek hedefi: Balıkesir, Türkiye’nin Zeytin Başkenti
Zeytin rotası projesi, yalnızca Balıkesir’in tanıtımına değil, Türkiye’nin gastronomi markasına da katkı sağlıyor. Ayvalık’tan Edremit Körfezi’ne uzanan bu rota, 2026 yılı itibarıyla uluslararası tur operatörlerinin programlarına girmeyi hedefliyor. Yerel yönetimler, özel sektör ve üniversiteler bu hedef doğrultusunda ortak tanıtım kampanyaları planlıyor.

