
Eğitim-İş Sendikası Balıkesir Şube Genel Sekreteri Serap Müjdeci Gökgün, dün şube hizmet binasında düzenlediği basın toplantısında bazı okullarda seçmeli ders konusunda dayatma olduğunu söyledi. Gökgün, dayatmaya son verilmesini istedi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan tüm açıklamalarda öğrencilerin seçmeli dersler konusunda zorlanmayacağı, ders seçimlerinin tamamen kendi iradelerine bırakılacağı ifade edilmesine karşın mevcut durumun bunun tam aksi olduğunu ileri süren Gökgün, “Her yıl olduğu gibi maalesef bu yıl da seçmeli ders dayatma sezonu açılmıştır. Yine yeniden bazı dersler zorunlu seçmeli hale getirilmektedir” dedi.
“BASKI MI VAR?”
Gökgün, açıklamasında bakanlıktan, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine kadar adeta silsile gibi, dini içerikli seçmeli derslerin seçimine ilişkin okul yöneticilerine ve öğretmenlere baskı yapıldığını, bu derslerin seçiminin İl, İlçe ve okul yöneticilikleri için koltuğu koruma adına referansa dönüştüğünün görüldüğünü söyledi.
Konuya ilişkin olarak çok sayıda öğrenci velisinin de sendikaya bu konudaki şikayetlerini ilettiğini ve gerçekleştirilen bu baskıdan yakındığını anlatan Gökgün, “Mevzuatta seçmeli dersler; öğrencilerin hedefledikleri ve yöneldikleri alanda gelişmelerine veya ilgi ve istekleri doğrultusunda çeşitli programlarda ilerlemelerine, kişisel yeteneklerini geliştirmelerine imkân sağlayan derslerdir şeklinde tanımlanmakta ve ders seçiminin, okulun imkanlarına bağlı olarak veli, sınıf rehber öğretmeni ve rehberlik öğretmeninin bilgisi dâhilinde öğrenci tarafından ikinci dönemin başında yapılır denilerek seçimin velinin bilgisi dahilinde öğrenci tarafından yapılması hüküm altına alınmıştır” diye konuştu.
“ÖĞRENCİ VE VELİLERİN ÖZGÜR SEÇİM HAKKI ENGELLENİYOR”
2019-2020 Eğitim Öğretim yılında okutulacak seçmeli derslerin öğrenci ve veliler tarafından seçimi 19 Şubat 2019’da sona ereceğini hatırlatan Gökgün, aynı gün okul idarelerinin belirlenen seçmeli dersleri sisteme işleyeceklerini ve sürecin tamamlanmış olacağını belirtti.
Mevzuatın okul idaresine tanıdığı yetkiler nedeniyle öğrenci ve velilerin özgür seçim hakkı engellendiğini, ders seçimi okul idarecileri tarafından yapıldığını öne süren Gökgün, bu konuda şunları söyledi:
“Mevzuat; okul idaresine MEB tarafından yayınlanan listeden okulun şartlarına göre liste oluşturma yetkisi tanırken; okul idareleri bu yetkiyi, sadece seçmeli din derslerinin seçilmesi üzerine algı yaratmak için kullanmaktadırlar. Süresi içinde ders seçimi yapmayan öğrencilerin okuyacakları seçmeli dersleri belirleme yetkisinin okul idaresine verilmesi, okul idarelerinin duyuru ile öğrenci ve velileri bilgilendirme görevinden imtina ederek süreci bitirmelerine zemin hazırlamaktadır. Seçmeli derslerin bu şekilde dayatılmasının, amaçlanan hedefin gerçekleştirilmesinden çok uzak bir yaklaşım olup, öğrenciler üzerinde baskı oluşturulması anlamına geleceği de ortadadır. Bu şartlar altında da öğrencilerin serbestçe istedikleri alanda ders seçimi yapamayacağı ve mağdur olacakları da tartışmasızdır.”
“ÖZGÜRCE DERSLERİNİ SEÇSİNLER”
Gökgün, öğrenci ve velilere şu önerilerde bulundu: “Seçmeli ders seçim hakkını özgürce kullanabilmek için MEB tarafından yayınlanan seçmeli ders formlarını okul idaresinden istemeleridir. Bu formlarda sınavı olmayan, sosyal etkinlikleri öne çıkaran seçmeli derslerin de olduğunu göreceklerdir. Özgürce derslerini seçsinler ve ders seçme haklarının okul idarelerince kullanılmasına müsaade etmesinler. Her yıl olduğu gibi bu yıl da seçmeli derslerin belirlenmesi sürecinde ortaya çıkan baskı ve pervasızca yönlendirme çabalarına örnek olarak; Edremit İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün çalışmalarını gösterebiliriz. İlçe MEM tarafından hazırlandığı öne sürülen bir afiş tüm okul müdürlerine gönderilerek okul müdürleri seçmeli dersler konusunda baskı altına alınmaya çalışılmaktadır.
Okul müdürleri de İlçe MEM’den geldiğini belirttikleri afişi okul WhatsApp grubunda paylaşarak öğrencilere hangi derslerin seçtirilmesi gerektiği konusunda, öğretmenlere baskı oluşturmaya çalışmaktadır. İktidarın dindar nesil yetiştirme politikası çerçevesinde süregelen uygulama, bizzat idare eliyle mahalle baskısına dönüşmüş durumdadır. Çocuklarımızı, gençlerimizi inanç üzerinden test etmeye ya da şekillendirmeye kimsenin hakkı yoktur. Okullarımızı zaten sarmış olan dernek, vakıf, cemaat virüsüne ilaveten din adına bir de seçmeli derslerin dayatılması kabul edilebilir değildir. Yine Edremit Fatih İmam Hatip Ortaokulu Müdürü tarafından yapılan sosyal medya paylaşımı; öğrenci ve veliler üzerinde seçmeli dersler yoluyla yaratılmaya çalışılan mahalle baskısının göstergesidir. Mevzuat hükümlerine aykırı hareket ederek öğrenci ve velilerin tercihlerini dikkate almayan, kendi tercihleri doğrultusunda öğrencileri ders seçmeye zorlayan baskıcı okul yöneticileri ile onlara talimat veren İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerini uyarmak Milli Eğitim Bakanlığı’nın görev ve sorumluluğundadır.
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir. Ve yine anayasada eğitimin nasıl olacağı; eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş, bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır şeklinde hüküm altına alınmıştır. Burada devlet adına Milli Eğitim Bakanlığı yetkili kılınmıştır ve bu dayatmalara hukuka aykırı uygulamalara son vermesi gereken de Milli Eğitim Bakanlığıdır. Bu nedenle Eğitim-İş olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı bir kez daha göreve davet ediyor, konuya ilişkin tüm sorumlular hakkında gereğinin yapılmasını talep ediyoruz.” Cengiz GÜNER

