
Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, Balıkesir çarşı merkezinde sayıları her geçen gün artan güvercinlere dikkat çekti. Tanrıkulu, toplum sağlığını ciddi anlamda tehlikeye atan hayvandan insana, insandan hayvana geçebilen hastalıkların her türlü hayvanla münasebette karşımıza çıkabileceğini ifade etti. Tanrıkulu, “Güvercinlerin aslında sağlımızı ne şekilde tehdit edebileceğini hiç düşündünüz mü?” diye sordu.
Hayvan sevgisinin, çocuklarımızın ve hatta bizlerin, duygusal ve ruhsal gelişiminde önemli rol aldığının bilimsel otoriteler tarafından kabul gören bir gerçek olduğunu hatırlatan Balıkesir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, “İnsanlar betonlaşmanın arttığı günümüzde şehrin çeşitli yerlerinde toplanan güvercinler ile bu sevgiyi bir nebze de olsa gidermeye çalışıyor. Özellikle çocuklarımızın, kuşlar arasında koşması, yem verirken etrafında kuşların toplanması sırasında çocuklarımızın aldığı keyifle paralel, ailelerde zevkle çocuklarını seyrediyorlar ancak çocuklarını nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya bıraktıklarını bilmiyorlar” dedi.
“VETERİNER HEKİM KONTROLLERİ ÖNEMLİ”
Toplum sağlığını ciddi anlamda tehlikeye atan hayvandan insana, insandan hayvana geçebilen hastalıkların (zoonoz) her türlü hayvan ile münasebette karşımıza çıkabileceğini dile getiren Tanrıkulu, “Evimizde beslediğimiz kedi, köpek, kuş gibi evcil hayvanlar ile hayvansal ürünlerinden yararlandığımız diğer hayvanların programlı aşılarını ve Veteriner Hekim kontrollerini yaptırdığımız takdirde mevcut zararlarını önlemiş oluyoruz. Peki kontrolsüz bir şekilde hayatımızın bir parçası haline gelmiş kuşların durumunu hiç düşündünüz mü? Şehrin çeşitli bölgelerinde toplanan güvercinlerin aslında sağlımızı ne şekilde tehdit edebileceğini hiç aklınıza geldi mi? Diğer hayvan türlerinde olduğu gibi güvercinlerden de insana geçebilecek birçok hastalık mevcut. Hatta kısa bir zaman önce ülkemizde ve şehrimizde kanatlı hayvanları kitlesel olarak etkileyen ve milyonlarca hayvanımızın ölümüne yol açan aynı zamanda zoonotik bir hastalık olan kuş gribi virüsü bu hastalıkların en önemlilerinin başında geliyor. İlimiz göç eden kuşların, göç yolları üzerinde bulunmasından dolayı en riskli iller arasına yer almaktadır. Kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde yaşam alanlarımız içinde toplanan ve hayatımızın bir parçası haline gelen güvercinler de bu bilgiler ışığında toplum sağlığı için büyük bir risk oluşturmaktadır” diye konuştu.
ENFEKSİYON RİSKİ
Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, sürekli olarak güvercinler ile aynı ortamda bulunan kişilerde anlam verilemeyen bir şekilde ortaya çıkan ağız burun akıntıları, alerjik reaksiyonlar hatta saçkırana kadar gidebilen mantar enfeksiyonlarının nedeninin, hiç ihtimal verilmeyen o çok sevdiğimiz güvercinler olabileceğine dikkat çekti.
Güvercinlerin tüylerinin, kurumuş dışkılarının, döküntülerinin ve artıklarının zamanla kuruyarak toz haline gelmesinin, insanlar tarafından solunum yoluyla alınan bu tozların insanlarda ciddi manada akciğer rahatsızlıklarına sebebiyet verebileceğinin hepimizin bilmesi gereken bir gerçek olduğunu anlatan Tanrıkulu, “Aynı zamanda bu artıkların insanlarda alerjik bir takım reaksiyonlar meydana getirebileceği bu alerjik reaksiyonların ve solunum yolları problemlerinin özellikle hassas bünyeli kişilerde, yaşlılarda ve çocuklarda ağır bir şekilde seyredebileceğini de unutmamalıyız” dedi.
“NE YAPMALIYIZ YA DA NE YAPILMALI?”
Güvercinlerin yaşam alanlarında biriken bakteriyel yükünün sadece yıkamayla önlemenin zor olduğunu, özellikle Salmonella bakterisinin insan mide bağırsak sisteminde ciddi sıkıntılara yol açtığını ifade eden Tanrıkulu, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Çocuklarımızın güvercinleri besleyip aralarında koşturup yere düşmesiyle ellerine aldığı bakteriyel yük aynı zamanda güvercinlerin havalanırken yerden kaldırdığı görmekte zorlandığımız tozları soluması ve de bunun belirli aralıklarla tekrarlanması çocuklarımızın yukarıda saydığımız olumsuzlukları yaşaması için yeterli olabilir. Tüm bunların yanında güvercinlerin üzerlerinde taşıdığı dış parazitler de insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek bir bulaşmaya neden olabileceğini de unutmamak gerekmektedir.
Aklımızdan çıkmaması gereken diğer bir noktada, güvercin dışkılarındaki mantar yoğunluğunun saçlarımız ve yüzümüzde döküntülere neden olabileceği bunun tedavisinde de uzun soluklu bir sürecin bizleri beklediğini aklımızın bir köşesine yazmalıyız. Toplum sağlığını tehdit edecek yerlerde toplanan güvercinlerin beslenme zincirinin kırılması, bölgenin düzenli olarak dezenfekte edilmesi, güvercinlerden geçebilecek hastalıkların önlenmesi veya zararlarının azaltılması noktasında hayvanlara özel olarak yapılmış aşılı ve antibiyotikli yem/suların verilmesi, sisleme yöntemiyle antiparaziter ilaçlarının yapılması, Daha kalıcı ve adil bir çözüm içinse, şehrin göbeğindeki betonlar arasında değil, şehrimizin farklı noktalarında yeşil alanlar yapılarak bu hayvanlarımız için yeni yaşam alanları oluşturmak daha etkin bir çözüm anlayışı olacaktır.” Cengiz GÜNER

