BIST 100
10.970,37 0,52%
DOLAR
42,1156 0,04%
EURO
48,4451 0,07%
GRAM ALTIN
5.379,80 -0,23%
FAİZ
39,91 0,10%
GÜMÜŞ GRAM
65,03 -0,19%
BITCOIN
103.979,00 0,31%
GBP/TRY
55,0303 0,09%
EUR/USD
1,1496 0,03%
BRENT
63,52 -1,43%
ÇEYREK ALTIN
8.795,97 -0,23%
Balıkesir Parçalı Bulutlu
Balıkesir hava durumu
16 °

“Sendikacılar, sindirilmek isteniyor”

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Balıkesir Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Edremit’te 12 sendika üyesinin savcılığa çağırılarak sindirilmek istendiğini öne sürüldü.

Eğitim-Sen hizmet binasında düzenlenen basın açıklamasında konuşan şube başkanı Halil İbrahim Kilciler, üyelerinin uyduruk sebeplerle CİMER’e şikayet edildiğini öne sürerek, “Sendikal faaliyetler açıkça suç şeklinde değerlendiriliyor. Anayasal haklarımızı kullanmak suç değildir, aksine bu hakların kullanılmasını engellemek suçtur” dedi.

“SAVCILIĞA ÇAĞRILDILAR”

Şube Başkanı Halil İbrahim Kilciler, bir hafta içinde Edremit Temsilciliğine bağlı 12 üyelerinin Savcılığa çağrıldığını söyledi. Eğitim emekçilerinin sindirilmek istendiğini iddia eden Kilciler, “Savcılığa çağrılan arkadaşlarımıza 5yıl- 8 yıl önce katıldıkları Eğitim Sen ve KESK eylemlerine neden katıldıkları sorulmuş. Hatta emekli olan arkadaşlarımıza öğrencilik yıllarındaki davranışları sorulmuş. Herkes tarafından kolayca anlaşılacağı gibi bir suç yaratma uğraşı var. “İstiklâl Marşına eşlik etmemek” gibi hiçbir anlamı olmayan yalnızca kriminalize etmeye yönelik suçlamadır bu ve bizim gözümüzde hiçbir değer taşımamaktadır. Arkadaşlarımızın görevleriyle ilgili bir kusurları varsa, yasaların gereğini okul yöneticileri yerine getirir. Ama yasalara göre hiçbir kusurları yok” diye konuştu.

ABESLE İŞTİGAL VURGUSU

Edremit yerelinde yapılan eski tarihlerdeki basın açıklamalarının, “suçmuş” gibi sorulara dönüştürüldüğünü öne süren Kilciler, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bir çalışanın 1 Mayıs mitingine katılmasından daha doğal ne olabilir ki? Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirmesine vicdan sahibi bir öğretmen nasıl seyirci kalabilir? Ankara Garında içinde eğitim emekçisi sendikamızın üyelerinin de bulunduğu 103 karanfilin katledilmesine nasıl sessiz kalınabilir? Bu katliamdan sonrada değişik yerlerde benzeri katliamlar düzenleyen insanlığın yüz karası barbar IŞİD çetelerine nasıl sessiz kalmamız beklenir?  Türkiye’nin hemen hemen her ilinde her ilçesinde Gezi Parkının yok edilmesine karşı yükselen yurttaş duyarlılığına ülkesindeki her bir ağacı seven eğitim emekçilerinin sessiz kalmasını kim bekleyebilir.  Bu eylemlerin “terör faaliyeti” gibi gösterilmeye çalışılması, “Teröristlerle aynı fikirde” olmakla suçlanmaları ise abesle iştigaldir. Bu uyduruk sorulardan da kolayca anlaşılacağı gibi bu saldırı aslında eğitim emekçilerinin yegâne temsilcisi olan Eğitim Sen’e örgütlülüğüne saldırıdır. CİMER’den gelen her dosya soruşturma konusuna dönüştürülmemelidir. Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler, 4688 sayılı kanun ve diğer yasal güvenceler yok sayılarak Sendikal faaliyetler açıkça “suç” şeklinde değerlendiriliyor. Anayasal haklarımızı kullanmak suç değildir, aksine bu hakların kullanılmasını engellemek suçtur.”

“MOBBİNG UYGULAMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Sendika üyelerinin hem kamuda üstlendikleri görevlerindeki, hem de sendikal mücadeledeki başarılarının bazı sendikaları rahatsız ettiğini ifade eden Kilciler, “Olacak ki anlaşılan trolleri devreye sokmuşlar. Üyelerimize çalıştıkları kurumlarda mobbing uygulama koşulu bulamayanlar, yargı yoluyla mobbing uygulamaya çalışıyorlar. Eğitim Sen’liler olarak; biz öncüllerimizin sürdürdüğü mücadeleyi devam ettireceğiz. Encümen-i Muallimden günümüze kadar üyelerimiz bin bir türlü baskı, sürgün, zulüm,  ceza ve kıyıma uğradı, ancak ekonomik demokratik hak ve özgürlükler mücadelemizden asla vazgeçmedik. Örgütlerimiz diktatörler tarafından kapatılmış, yerine yenisini açmışız. Yargı kararı olmadan mühürlenmiş, mühürleri sökmüşüz. Kolluğun gece yarıları indirdiği tabelalarımızı, gündüz gözüyle geri asmışız. Yöneticilerimiz darbe güçleri tarafından işkence hanelerde katledildi. Şimdi binlerce yöneticimiz oldu” dedi.

“MÜCADELE BAYRAĞIMIZI DAHA DA YÜKSELTEREK AŞACAĞIZ”

Toplumu aydınlatmaya devam edeceklerini söyleyen Kilciler, açıklamasını şöyle tamamladı: “Görüldüğü gibi biz yine, eşitlik ve özgürlük mücadelemizden, laik ve bilimsel eğitim amacımızdan, demokratik ve anadilde eğitim şiarımızdan, nitelikli ve kamusal eğitim talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Eğitim Sen toplumun umudu olmaya, Eğitim Sen güneşiyle toplumu aydınlatmaya devam edeceğiz. Ve karanlık güç odaklarının yargıyı da kullanarak sendikamıza yönelttiği şuursuz saldırılarını, birbirimize daha sıkı sarılarak, mücadele bayrağımızı daha da yükselterek aşacağız.” Cengiz GÜNER

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?