
TEMA Vakfı Balıkesir İl Temsilcisi Metin Kuter, kömürün, doğal oluşumu gereği deltalar, göller, nehirler, lagünler ve akarsu taşma ovalarında bulunduğunu hatırlattı.
Kömür yatakları olan yerlerin su zengini yerler olması nedeniyle, bu alanlarda biyolojik çeşitlilik, toprak verimliği ve tarıma uygunluğunun üst seviyede olduğunu belirten Kuter, “Kömür madenciliği; bölgedeki canlı çeşitliliğinin yok olmasına, arazi bozulumuna, bölgedeki yer altı sularının tahliye edilmesi sebebiyle de su varlıklarının tükenmesine yol açar. Kömür madenciliği, iklim krizine uyum konusunda hayati değeri olan su varlıklarını yok ederek gıdamızı ve yaşamımızı tehdit ediyor. Küresel ısınma sonucu oluşan iklim krizi en çok Akdeniz Havzası’nı etkiliyor ve her bir damla su Akdeniz Havzası’nda yer alan Türkiye için hayati değer taşıyor. Su varlıklarımızın kömüre feda edilmesi demek, gıdanın, biyolojik çeşitliliğin, ekosistemin, yaşamın feda edilmesi demek” dedi. Mustafa ATİK

