
KESK Balıkesir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Şube Başkanı Gürbüz Şahin, sendika üyeleriyle birlikte Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Şahin, geçinemiyorum, insanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyorum diyen tüm kamu emekçilerini birleşik mücadeleye davet ederek, “Yoksulluğumuzun belgesi bordrolarımızı yakıp, siyasi iktidarı emekçilerin sesini duymaya davet ediyoruz” dedi.
“HER YANIMIZ ZAM KASIRGASI İLE SARILDI”
Bin bir türlü zorluk içinde borçla harçla ayakta kalmaya çalışırken yeni yıla gözlerini fahiş zamlarla açtıklarını, yılın daha ilk dakikalarında elektriğe, doğalgaza, akaryakıt ürünlerine, ulaşıma yapılan astronomik zamların şokunu atlatmadan her yanlarının adeta zam kasırgası ile sarıldığını söyleyen Gürbüz Şahin, “Her alışverişte cebimizden çıkan para artarken poşetlerimiz küçüldükçe küçülüyor. TÜİK rakamları bile son 19 yılın en yüksek enflasyonunu gösteriyor. Ancak çarşıya, pazara, mutfağa yansıyan zamlar yaşadığımız hayat pahalılığının TÜİK enflasyonun en az iki katı olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
“MAAŞIMIZI DOLARLA ALMIYORUZ AMA”
Hem açlık hem de yoksulluk sınırının yüzde 55 arttığını, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 4 bin lirayı, yoksulluk sınırının 13 bin lirayı, bekar bir çalışanın yaşam maliyetinin 5 bin lirayı aştığını anlatan Şahin, “Halkın cebinden alınıp piyasaya sürülen milyarca dolarla döviz kuru 3-4 puan düşürüldü. Buna rağmen yılın başında 7,40 lira olan dolar kuru 13 lira üzerinde kalmaya devam etti. Maaşımızı dolarla almıyoruz ama tükettiğimiz her şey döviz fiyatlarına göre artıyor. Üstelik kurdaki kısmi düşüşe rağmen başta akaryakıt ürünleri olmak üzere iğneden ipliğe zam sağanağı devam ediyor.
Yeni yılın ilk dakikalarında elektriğe yüzde 50 ile %127 arasında, doğalgaza yüzde 25, vergi, resim ve harçlara yüzde 36, köprü geçiş ücretlerine yüzde 25 zam yapıldı. Son bir haftadaki katmerli zamlar asgari ücrete yapılan yüzde 50,4 artışı bile çoktan eritti” dedi.
“ZAMLAR GERİ ALINSIN, ÜCRETLER İYİLEŞTİRİLSİN”
Açıklamasında kamu emekçilerine önümüzdeki altı ay için yüzde 7,5’luk maaş zammı dayatıldığını, enflasyon farkını öne çekmekten ibaret yüzde 2,5 artışı refah payı diye yutturmak istendiğini öne süren Gürbüz Şahin, “2020 başında 4 bin 450 lira, 2021 yılında 5 bin 156 lira olan ortalama kamu emekçisi maaşı bu Ocak’ta 7 bin 151 liraya çıkmış olacak. Ancak söz konusu maaşla alınan dolardan çeyrek altına, gıda ürünlerinden tüketim maddelerine her şeyin miktarı azalmaya devam edecek. Zamlar geri alınsın. Ücretler iyileştirilsin. Yıllardır gerçek enflasyonu iliklerimize kadar yaşadık. Yaşamaya devam ediyoruz. Ama maaşlarımız hep bir yerlerden sipariş edilip TÜİK tarafından masa başında belirlenen rakamlara göre artırıldı” diye konuştu.
“ARTIK YETER DİYORUZ”
Ali Cengiz oyunları ile belirlenen bu rakamlara göre belirlenen enflasyon farkını almak için bile altı ay beklemek zorunda bırakıldıklarını söyleyen Şahin, sözlerine şöyle devam etti: “Maaş artışlarımızı yaşadığımız hayat pahalılığını yansıtmayan, resmi enflasyon rakamlarına endeksleyen mutabakatlara hiç sıkılmadan toplu sözleşme dediler. Yetkili sıfatı ile masaya oturanlar mangalda kül bırakmayan laflar ettiler. Ancak her seferinde ya maaş artışlarımızı TÜİK rakamlarına indirgeyen mutabakatlara imza koydular. Ya da danışıklı dövüş oyunları ile son sözü hükümete bırakan Hakem Kuruluna attılar.
Talep ettikleri maaş artışı oranının üçte birine imza attıkları son mutabakatı bile bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık diyerek cilalamaktan geri durmadılar. Sonuçta fatura daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesizleşme olarak hepimize kesildi. Maaşlarınızdaki erime yerini buharlaşmaya bıraktı. Yoksulluğumuz arttı. Sadece son bir hafta içinde yaşadığımız fahiş zamlar refah payı aldatmacasını çoktan yutmuş bulunuyor. Buna rağmen hala önümüze sahte enflasyon rakamlarını koyanlara, İğneden ipliğe zam kasırgası yıllardır süren yangının ateşini her gün daha fazla körüklerken yapılan artış ateşi bir miktar alır fakat közü söndürmeye yetmez diyenlere artık yeter diyoruz. Gittikçe ağırlaşan koşullarda bırakalım altı ay sonrasını yarın nasıl bir ülkeye uyanacağımızı bilmiyoruz.”
Bu karanlık tabloda geçinemediklerini, nefes alamadıklarını ifade eden Şahin, “Üstümüze çöken bu zifiri karanlıktan tek çıkış yolumuz hangi sendikanın üyesi olursak olalım yetkinin asıl sahipleri olarak bir araya gelmemizden ortak mücadeleyi yükseltmemizden geçiyor! Bunun bir adımı olarak geçinemiyorum, insanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyorum diyen tüm kamu emekçilerini birleşik mücadeleye çağırıyoruz. Yoksulluğumuzun belgesi bordrolarımızı yakıp, siyasi iktidarı emekçilerin sesini duymaya davet ediyoruz” dedi. Açıklamanın ardından katılımcılar maaş bordrolarını yaktı. Cengiz GÜNER

