Otoban yollar ilk kullanılmaya başlandığı yıllarda bu günkü gibi akaryakıt ikmali, dinlenme ve alışveriş tesisleri gibi yerler maalesef yoktu. Otobanı kullanacaklara yakıt yüzünden yolda kalmasınlar diye petrol istasyonları pankart asarlardı ‘otobandan önce son istasyon’ diye.
Onun misali futbol sevdamız Balıkesirspor içinde ligimizde kalma mücadelesinde ya tamam ya da devam müsabakası oynandı rakibimiz Uşakspor’la; acı gerçek bir kez daha yüzümüze şamarını vurdu. Maalesef müsabakayı kaybederek matematiksel olarak düşmemiz kesinleşmese de müsabaka esnasında ve takımımızın dönüş yolunda yaşanan üzücü olaylar nedeniyle kafa yapısı olarak ligden tamamen düşmüş bulunmaktayız.
Mucize bekliyorduk en yakın rakibimize mucize olduk. Ligde kalma yolunda can suyu, moral ve mücadele direnci verdik. Bu ligde Balıkesirspor’umuzun oynadığı müsabakalarda yenmeyeni döverler kelamını daha önce defalarca yazılarımda yazmış ama hiç yakıştıramadığım için her defasında silmiştim ama şimdi yazmak istiyorum.
Gerçekten de öyle! yaklaşık 3 sezondur içerde, dışarda müsabaka kaybetmeyi alışkanlık haline getirmiş, bu vahim durumu kanıksamış, sözleşme gereği sadece alacağı parayı düşünen ve yaşanan kötü durumu hiçte önemsemeyen, düzeltmek için çaba göstermeyen, kafasında futbolun mücadele, kazanma hırsı ile oynandığını unutan futbolcu topluluğuna sahibiz. Takımın abisi dediğimiz yaşça büyüklerle bizim çocuklarımız dediğimiz şehrimizin evlatları bir türlü kaynaşamamış, takım olmayı bir türlü başaramamışlardır.
Bu durumun yaratılmasında birinci sorumlu olanlar görev yapan başkan ve yönetim kurulu üyeleri akabinde görev verilen teknik sorumlular, taraftarlar ve bu güzide kulübümüze sırtını dönen şehrin dinamikleri, ileri gelenleri, yöneticileri, bu şehirden para kazanan iş insanları, patronlar, dernek odaları, sanayi kuruluşları ile Balıkesirspor düşmanı olduğunu beyan edip perde arkasından seyrederek, almaya çalıştığı intikamın gerçekleşmesine sevinenlerdir.
Gergin bir ortam içinde bir patlama, kontrolsüz bir güç ve tatsız olaylar olacağı az çok belliydi.
Buna benzer girişim ilk yarıda yine Uşakspor müsabakasını kaybettiğimizde Atatürk Stadyumu önünde yaşanmış, taraftarlarımız uzun bir süre futbolcuları şiddetli bir şekilde protesto etmiş, tatsız olaylar yaşanmıştı ve ne yazık ki yine bir Uşak müsabakası sonrası bu protesto daha ileriye, fiili saldırı boyutuna geçti. Uşakspor müsabakası sonrası verilen yemek molasında futbolcularımızı tartakladık, sövdük, dövdük, hiçbir günahı olmayan mekânı dağıttık, yer ve yeknesak ettik.
Yakışmadı.
Pazar günü oynanan müsabakanın öncesinde, yeşil sahanın içinde, müsabakanın sonunda yaşananları yöneticilerimiz enine, boyuna irdelesinler, kesinlikle tasvip etmediğim şiddetle ret ettiğim takım taraftarı, futbolcu kavgasına direk ve dolaylı olarak sebep olanlar hakkında ne gerekiyorsa yapmalarını acilen bekliyorum.
Basit bir olay beyanatıyla, kınama yazısıyla geçiştirilmesin.
Bu kabul edilemez durumla, taraftar, futbolcu kavgası görüntüleriyle Türk sporu ve futbolu gündeminin ortasına bomba gibi düştük. Futbolcusu dayak yiyen bir kulüp, sadece halka hizmet etmeye çalışan bir mekânı basan, olay çıkaran, kendi futbolcusunu döven bir taraftar grubu olarak adımızı spor tarihine yazdırdık ya söyleyecek kelime bulamıyorum.
Olmamalıydı, yakışmadı, yakıştıramadım.
