Eğitim-İş Şube Başkanı Mustafa Demiralp, AKP iktidarının, krizin faturasını Milli Eğitim Bakanlığı’na kestiğini söyledi. Demiralp, tasarruf tedbirleri bahanesiyle Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2018'in kalan 6 ayına ait 10.6 milyar liralık bütçesinin, personel maaşları hariç, 2 milyar lirasının kesildiğini hatırlattı ve ekledi: “Kriz bahanesiyle çocuklarımızın geleceğini çalamazsınız.”
Eğitim-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Mustafa Demiralp, en fazla kesintinin okul onarımları ve öğrenciler için verilen yardımlardan yapıldığını ifade ederek, yaşanan bu gelişmenin siyasi iktidarın eğitime verdiği önemin göstergesi olduğunu belirtti.
Açıklamasında dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde, ekonomik krizden çıkmak için eğitim bütçesinden kısıtlama yapılmadığını vurgulayan Demiralp, “Sarayın giderlerinden, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesinden, lüks araçlardan tasarrufa gitmeyen, Ahlat’a yeni bir Cumhurbaşkanlığı Köşkü yaptırma hayalinde olan siyasi iktidar, MEB’in bütçesine el uzatarak, devlet okullarını yine kendi sorunları ile baş başa bıraktı” dedi.
“EN ÖNEMLİ SORUN, ÖĞRETMEN AÇIĞI”
Öğrenci sayısının artmasıyla birlikte okul, derslik ve öğretmen açığının hızla büyüdüğünü, bugün Türkiye’de halen öğretmeni olmayan okullar, okulu olmayan köyler bulunduğunu dile getiren Başkan Demiralp, “Türkiye’deki okulların yarısından fazlasında ikili eğitim yapılmakta, birleştirilmiş sınıflarda eğitim ve taşımalı eğitim uygulamasına devam edilmektedir. Okullardaki altyapı ve donanım eksiklikleri, nitelikli bir eğitim politikasının yürütülmesinin önünde büyük bir engeldir. Okul yetersizliği ve derslik açığının yanında, acil çözüm bekleyen en önemli sorun, öğretmen açıklarıdır.
Siyasi iktidar, MEB bütçesinde kesintiye giderek, kalıcı çözümlerin uzağında kalmakta, dahası eğitimi özelleştirme, eğitimin yükünü yoksul halkın sırtına yükleme anlayışında ısrar etmektedir. Bu anlayışla parasız, nitelikli ve herkese eşit eğitim anlayışının yaşama geçirilmesi mümkün değildir.
Atatürk; ‘Eğitimdir ki bir ulusu ya özgür, bağımsız, onurlu, yüksek bir topluluk biçiminde yaşatır ya da bir ulusu tutsaklık ve yoksulluğa götürür’ sözüyle özgür bir toplum ideali içinde eğitimin önemini vurgulamıştır. Bu idealin sorumluluğu içinde Eğitim-İş olarak; hükümeti, sosyal devletin gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Eğitim harcamalarından kısıtlama yaparak çocuklarımızın geleceklerini çalamazsınız” diye konuştu. Cengiz GÜNER
