Balıkesir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, Türkiye’de şap hastalığının daha önce hiç görülmeyen yeni tipi olan geviş getiren hayvanlara özgü SAT-2 serotipi şap hastalığı hakkında bilgi verdi. Tanrıkulu, “Zoonotik hastalıklar başta olmak üzere diğer hayvan hastalıklarıyla da daha etkin mücadele için yeni bir organizasyon ve bakış açısıyla beraber, bağımsız bir yapılanma içerisinde Veteriner İşleri Genel Müdürlüğünün kurulması gerekmektedir” dedi.
“İNSANLARA GEÇMESİ SON DERECE NADİR”
Tanrıkulu, Şap hastalığının zoonoz hastalıklar içerisinde insanlara bulaşma riskinin daha sınırlı olan zoonozlardan biri olduğunu belirtti. Eğer enfekte olan hasta hayvanlarla yakın bir temas söz konusu olması halinde bulaşmanın olabileceğini ifade eden Tanrıkulu, “Şap hastalığında oluşan klinik belirtiler hayvanın türüne, alınan virus suşuna ve miktarına, enfeksiyon yoluna, hayvanda mevcut bağışıklık seviyesine ve hayvanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösteriyor” dedi.
TANRIKULU’NDAN AŞI VE KARANTİNA VURGUSU
Şap hastalığına karşı mücadelenin aşı ve karantina yolu olduğunu anlatan Hüdayi Tanrıkulu, “Bizde yapılan aşılama büyük hayvanlarda yılda iki defa olacak şekilde, küçük hayvanlarda yılda bir defa olacak şekilde sürekli bir aşılama programı uygulanıyor. Mücadele bununla sağlanıyor, hastalık varsa karantina ile ilgili tedbirler söz konusu olur ve bunlarla birlikte bir bütün halinde şapla mücadele gerçekleştirilir” dedi.
“VETERİNER HEKİM KONTROL ETMELİ”
Tanrıkulu, şap hastalığına yakalanan hayvanların etinin yenilip yenilmeyeceğine dair şunları söyledi: “Kesime gidecek hayvanın kesim öncesi bir veteriner hekim tarafından mutlaka genel sağlık muayenesinin yapılması, bu muayene sonrasında kesimi uygun olmayan bir durum söz konusu ise kesimine müsaade edilmez. Hayvanın bu açıdan herhangi bir aksi durumu yok ise ve hayvan şap hastalığından dolayı kesilmiş ise, bunların etlerinin dondurularak muhafaza edilmesi durumunda bu enfeksiyon devam eder, yani virüs inaktive olmaz. Ama kesim sonrasında eğer artı 4 derecede muhafaza edilirse 24-48 saat içerisinde virüs inaktive olur. Özellikle ortamda üreyen laktik aside bağlı olarak virüs inaktive olur ve herhangi bir kontaminasyon bulaşma söz konusu olmaksızın güvenle tüketilebilir. Ancak genel prensip açısından etlerin tüketilmesinde uygulanacak yöntemler ve teknikle pişirilmelidir. Sadece bu hastalık açısından değil genel manada etleri pişirir iken uygulanacak temel prensip etlerin iç sıcaklığının 70 derece üzerine çıkarılması ve tüm yüzeyde bu sıcaklık yakalanarak homojen bir pişirme yapılmasıdır.”
“KOORDİNASYON ÖNEMLİ”
Son dönemde yaşanan Corona virus ve diğer zoonoz hastalıkların kontrolünde mesleklerin ve kurumlar arası koordinasyonun öneminin bir kez daha görüldüğünü söyleyen Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, “Zoonotik hastalıklar başta olmak üzere diğer hayvan hastalıklarıyla da daha etkin mücadele için, yeni bir organizasyon ve bakış açısıyla beraber, bağımsız bir yapılanma içerisinde Veteriner İşleri Genel Müdürlüğünün kurulması gerekmektedir” diye konuştu. Cengiz GÜNER
