Geçtiğimiz hafta bol sporlu günler temennisi ile 2018’i uğurlarken, yeni yılın ilk sabahında Türkiye Futbol Federasyonu’nun amatör maçların oynanmaması yönünde aldığı kararla şok olduk.
Kararın gerekçesini ‘Son zamanlarda amatör futbol karşılaşmalarında artan şiddet ve yaşanılan üzücü olaylar’ olarak belirten TFF, bir yerde Yıldırım Bosnaspor ve Küçükköyspor karşılaşması öncesinde yaşanan üzücü olayın bardağı taşırdığına işaret etti.
Hiçbir şey, bir gencin canını kaybetmesinden, onun ana ve babasının evlat acısı yaşamasından önemli değil…
Ancak, maçların bir hafta sonra kaldığı yerden devam etmesi neyi değiştirecek?
Yönetmek yerine idare etmeyi tercih edenler, benzer olayların bir daha yaşanmaması için bu süreçte ne gibi çaba sarf edecek?
Bu olayların önüne geçmek için bugüne kadar ne yapıldı?
Şiddet, sadece amatör futbol karşılaşmalarında mı var? Profesyoneller, bu anlamda amatörlerden çok mu masum?
Diğer spor branşlarında, sokakta, çarşıda, parkta, trafikte şiddet yok mu?
Ülkeyi ve ülkenin sporunu yönetenler, şiddetin ortadan kalkması için ne yapıyor?
Hani 6222 Sayılı Kanun ile işler düzelecekti? Şiddet ortadan kalkıp, düzensizlik önlenecekti. Ne oldu?
Sporseverlere dayatılan Passolig saçmalığı, derdimize derman olacaktı. Statlarda sese ve harekete duyarlı onlarca kamera çalışıp, suçlular tespit edilecekti. Neden suçu olmayan insanlar da ceza almaya devam ediyor?
Tüm soruların öznesi olan şiddetin bizim kültürsüzlüğümüzün semeresi olduğunu kabul etmeden bir yere varamayız.
Ulu Önder Atatürk’ün ifadesine göre; Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür. Kültür, okumak, anIamak, görebiImek, görebiIdiğinden anIam çıkarmak, ders aImak, düşünmek, zekayı eğitmektir.
Sizler, eğitim sistemini bu gerçeklerden uzaklaştırdığınız sürece toplumun her alanındaki şiddet devam edecektir.
Erteleyerek, yasaklayarak sonucu değiştiremezsiniz.
Değişim istiyorsak, eğitim şart…
Bu konuda hiçbir zaman topa girmeyen Türkiye Futbol Federasyonu, yaşananların asıl suçlusudur. Olayları, kulüplerin rengine veya ligine göre değerlendiren ve hava durumundan bile hızlı değişim gösteren farklı hükümler ortaya koyan kurulları, konunun faillerinden daha masum değildir.
Türkiye Futbol Federasyonu Amatör İşler Kurulu’nun maçların oynanmaması yönünde aldığı kararın açıklanmasında itibaren, hemen herkes aynı soruyu soruyor;
Maçların bir hafta sonra oynanması neyi değiştirecek?
Bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum. Aslında biliyorum da “Hiçbir şey değişmeyecek” demek içimden gelmiyor.
Bir bilen veya başka bir cevabı olan varsa söylesin, biz de öğrenelim.
