Paranın adı var değeri yok

Aralık ayının son günlerini yaşıyoruz. Gözler, bugün yarın açıklanması beklenen yeni asgari ücrette. Ne kadar olacak, yetecek mi? 2024’te enflasyonun çok düşeceği haliyle daha rahat edeceğimiz söyleniyor, bu gerçekleşecek mi?

Ekonomist değilim ancak bir vatandaş olarak yorumlamak istiyorum. Çünkü herkesi yakından ilgilendiren bir konu asgari ücret meselesi.

Aslında asgari ücret iş verenin çalışanına vereceği en düşük tutar. Yani diyor ki bunun altında insan çalıştıramazsın. Üstünü verebilirsin. Ama bizim ülkemizde bu asgari ücret çok büyük bir rakammış gibi. Çoğu iş veren ‘bunu bulduğuna şükretsin’ düşüncesinde.

Buradan ülke dışına baktığınız zaman görüyorsunuz ki çoğu yerde işçi sınıfı asgari ücret almıyor, üstünü alıyor. İnsanın bir değeri var, alım gücü var. Buraya baktığınızda ‘sigortası asgari ücreti var mı var idare et o zaman’… İdare etmesi gereken taraf biz oluyoruz.

Asgari ücrete zam geliyor, hooop her şeye zam demek! Ekmeği, yoğurdu, peyniri, zeytini… Babam anlatırdı “Küçükken kahvaltıda ekmeğin yanında ya peynir yerdik ya zeytin. İkisini bir arada yiyemezdik öyle bolluk yoktu.” Bu duruma geldik ülkece tekrar farkında mısınız?

Peynirin kilosuna marulun kilosuna şaşıp kalıyor insan. Şimdi diyebilirsiniz asgari ücret sürekli artıyor onlarda artacak tabi. Alım gücü yok artık alım gücü. Paranın adı var değeri yok.