Yıllar önce Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürlüğü tarafından bir panel düzenlenmişti. Yapılan konuşmalarda Balıkesir özelinde birçok mesele de ele alınmıştı. Özellikle, Yırcalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rona Yırcalı’nın yaptığı açıklamalar dikkat çekmişti. Bugün için de geçerli olan bu açıklamaları buraya alarak birkaç cümle yazmak istiyorum…
1962 yılından bu güne ekonomik hareketlerin, yaptırımların tecrübelerin içinde olduğunu ve sunduğu katkıları vurgulayan Yırcalı, verdiği örneklerin ardından sözü Balıkesir’e getirerek bir tespit yaptı. O günlerde, gazetelerde de geniş şekilde yer alan bu tespitinde:
“Biz Balıkesir olarak da ülke olarak da yaptıklarımızı ve ilerlememizi değerlendirmeyi, kıymetini bilmeyi pek sevmeyiz ve sevmediğimiz kanaatindeyim. Bir nevi biz kendimizi dövmeyi severiz biraz. Başkalarının bizi dövmesine pek fazla fırsat vermeden geçmişimizle ilgili olan gelişmeleri görmekte biraz acemiyiz” dedi.
Bu tespit Rona Yırcalı gibi yılların tecrübesi bir isim tarafından dile getirilince daha da bir önem arz ediyor. Çünkü bu görüşe katılmamak mümkün mü? Bunu genel manada düşünürsek ülkenin hemen her bölgesinde bu söylenen, evet yaşanıyor…
Tabi bizim özelimiz Balıkesir olduğu için şehrimizden bahsetmemiz gerek. Her anlamda, başarılı olmuş da paçasından gerisin geriye çekilmemiş bir insan görmedim. Her başarının bir cezası var diye boşuna söylenmemiş. Tu kaka demek o kadar kolay ki…(Bu konuda o kadar çok örnek var ki, şöyle bir hafızanızı yoklayın hak vereceksiniz)
Yine Rona Yırcalı Balıkesir’in büyük bir köy olarak nitelendirilmesine de karşı çıkmıştı. Evet, ne demek büyük köy!? Neresiyle mukayese ediyorsunuz ki? Karşılaştırdığınız yer önemli. Karşılaştırdığımız yerlere göre hiç de öyle bir durum söz konusu değil.
Burada üzerinde durulması gereken en önemli konu Rona Yırcalı’nın hangi Balıkesir olmalı noktasında dile getirdikleridir. Yani “Balıkesir bir sanayi şehri mi olmalı? Kültür şehri mi olmalı? Turizm bölgesi mi olmalı? Üniversite şehri mi olmalı?“ cümleleri ve arkasından eklediği ‘hepsinin olması’ yönündeki görüşleri…
Evet, bu sayılanların hepsinin olabilmesi için Balıkesir’in potansiyeli var. Her alanda geniş imkânlara sahip bir ilimiz mevcut. Bu elimizde bulunan değerlerin kıymetini bilmemiz ve yönlendirmelerimizi buna göre yapmamız lazım. Birbirimizi dövmeden ve de paçalarımızdan tutup çekmemek kaydı şartıyla… Bundan önceki yıllarda maalesef birçok konuda bunu pek fazla başaramamışız. İnşallah bundan sonra başarılır. Bunu temenni etmek ve uygulanmasına katkıda bulunmak herkesin başlıca düşüncesi olmalıdır. Başka izah ve çıkış yolu yok. Çok genç bir nesil var ve bu genç nesil iş ve aş istiyor, geleceğini teminat altına almak istiyor. Yıllarca belki de o saydıklarımızın çok çok gelişmesi halinde dışarıdan göç alır mı endişesi taşınmış da olabilir. Bu varsayım, zaman zaman bazı platformlarda dile getirilmişti. Bir yönden düşünüldüğünde böylesi bir durumun bile Balıkesir’e katkısının olabileceği ihtimali de akla gelmeliydi.
Sonuç olarak, Balıkesir her anlamda şanslı bir il… Birçok yerde, birçok kere dile getirildiği gibi, yeter ki biz kıymetini bilelim… Bir de haklarını teslim etmemiz lazım; yıllardır binlerce insana iş imkânı sunan ve sunmaya devam eden sanayicilerimizin ve işadamlarımızın da…
