Önceki gün Manavgat’ta başlayan orman yangını bugüne kadar o bölgede görülmemiş bir yangın. Çok geniş bir alanda, bir anda 4 ayrı noktadan başlaması ve saatte 50 km’yi bulan bir şiddette rüzgar nedeniyle hızla yayıldı. Son cümlemi baştan söyleyeceğim:”Allah buna sebep olanları kahr-ı perişan etsin inşallah”
Çünkü birincisi, böylesine özel ve de yılların birikimi olan bir ormanın yanması kadar, cennet gibi bir bölgenin küle dönmesi kadar kötü bir şey olabilir mi? İkincisi o ormanda telef olan canlıların görüntüleri insanın içini burkuyor. İnsan olarak can kaybının olmadığı ancak devrilen bir arazözün şoförünün ağır yaralı olduğu 60’tan fazla vatandaşın da tedavi altına alındığı bildirildi. Şimdi neresinden bakarsanız bakın burada yaşananlar bir faciadır ve aslında bir suikastın getirdiği bir faciadır. Bunu söylememizin nedeni; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in yangının 4 ayrı noktada başlamasına şüpheyle yaklaşması ve kundaklama olabileceğini dile getirmesidir. Böcek, "27 yıllık yöneticiyim, ben böyle bir yangın görmedim" dedi.
Zaten kazara veya ihmal olsa en azından aralarında bir süre olur. Esasında o kalleş köpekler zaman zaman bu yöndeki imalarını yapıyorlar. Ya kendileri ya da maşa olarak kullandıkları satılmışlarla bu menfur ve kalleş saldırılarını yapıyorlar.
Bu yanan yerler, hepimizin bildiği gibi güzel vatanımızın cennet köşeleri. Gidip en değerli alanlarımız ve burada bulunan ormanlarımız insafsızca, vicdansızca ateşe veriliyor. Kim veriyor, neden veriyor, nasıl veriyor? Aslında tahmin edilen nedenler var ama ispatı için kesin delillerin olması ve de yapanların tespit edilmesi anladığımız kadarıyla fazla mümkün olmuyor. Her ne ise; bu en kıymetli hazinemiz olan ormanlarımızın göz göre göre yok olmasına asla izin vermemek adına ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Ha, yapılmıyor mu? Elbette yapılıyordur, ama önlemleri daha da arttırmak ve çok acımasızca bu işin üstüne gidilmesi gerekiyor.
Sosyal medyada yapılan paylaşımları görüyoruz bu konuda çok çok sert yaptırımlar isteyenlerin olduğunu da görüyoruz. İnsan bu paylaşımlara hak vermeden edemiyor. Manzara içler acısı, hele paylaşılan videolardaki mahsur kalan hayvanların görüntüleri… Bir köy düşünün; çoğu yaşlı insan ve hayvanları var. Köyün boşaltılması lazım, yaşlılar için araç, hayvanlar için de kamyon gerekiyor. Yakınları mesajlar atıyor adres göstererek. Allah’ım inşallah bütün mahsur kalan insanlar, hayvanlar kurtarılır ya da kurtarılmıştır.
Başta değerli Valimiz Ersin Yazıcı olmak üzere orada yangınla mücadele eden bütün görevlilerin ve yöre halkının Allah yardımcısı olsun… İnşallah bir daha böyle bir facia daha yaşamayız.
