Belki de kendinize hiç sormadığınız o soru?
“Ben kimim?”
Hayatınızın bilinenleri, sizin dahi bilmedikleriniz, amacınız, değerleriniz, hedefleriniz neler? Peki siz başkalarına verdiğiniz şansı kendinizi hiç tanımak için verdiniz mi? O halde şimdi kendinizi tanımak için kendinize bir şans verin!
BEN KİMİM?
Kendi farkındalığınız için ön yargılarınızdan arınmalısınız. Yargısız algılama gerçek farkındalığınızı size kazandıracak ve içinizdeki sesinizi artık daha net duymaya başlayacaksınız.
Deneyimlerinizden çıkardığınız sonuçlarınız; fikirleriniz, inançlarınız duygusal imzanızdır. Sizi siz yapanların en iyi tanımı olaylar karşısındaki duygusal imzanızın ne kadar net olduğudur. Tatmin olduğunuzda benliğiniz sizi yaşam amacınızı hatırlatmaya yöneltecektir.
Yaşama amacınız yani misyonunuzdur.
Albert Einstan’a kulak verin.
“Mutlu bir hayat yaşamak istiyorsan bir amaca bağlan; kişilere ya da eşyalara değil.”
Kararlarınızı verirken, yaşama amacınızı belirlerken, hedefinize ilerlerken güçlü yanlarınız sizi hiç yalnız bırakmayacaktır. Tabii ki güçlü yanlarınızı besleyen ise değerleriniz olacaktır. (sevgi,aile,merhamet vb.)
Hedefleriniz haftalık, aylık, yıllık olarak planladığınız sınırlarınızdır. Küçük hedefler sizi büyük hedefinize götürecektir. A planınızı, B planınızı her zaman kendinize hatırlatmalı ve durum değerlendirmesi yapmalısınız.
Kaynaklarınız, stratejileriniz için güçlü yanlarınızdan destek almalısınız. Elinizdeki olanaklarınız neler gözden geçirmelisiniz.
Kendinizi tanımak sizin anahtarınızdır. Kendinizin dahi bilmediği ne varsa o kapıyı aralarsınız.
“Ben kimim?” sorusu sizin aydınlığınızdır. Bir hayal edin kendinizi tam olarak tanısaydınız neler olurdu? Neleri şimdiki gibi yapmazdınız? Hangi değeriniz sizi siz yapan olurdu?
Kendinize şans vermek için neyi bekliyorunuz? İpuclarını tekrar gözden geçirin ve düşünün!
SİZ KİMSİNİZ?
