
Bazen hiç istemesek de kendimizi dedikodu veya iftira konuşmalarının tam merkezinde buluruz. Çoğu zaman, öznesi olduğumuz konuşmalar kulağımızı çınlatırken, kimi zaman ise suça iştirak etmekten kendimizi kaçıramayız.
O zaman, gıybetin karşılığı olan dedikodu ve iftiranın dini hükümlerini de bilmemizde fayda var…
Dedikodu; “Uzaklaşmak, gözden kaybolmak, gizli kalmak” gibi anlamlara gelen ‘gayb’ kökünden isim olup aslında hem iyi hem de kötü sözlerle anmayı ifade etmekle birlikte terim olarak genellikle “kötü sözlerle anma” manasında kullanılan ‘Gıybet’in dilimizdeki karşılığıdır.
İftira ise; “yalan söylemek, uydurmak, asılsız isnatta bulunmak” gibi manalara gelirken, terim olarak da “bir kimseye asılsız olarak suç, günah yahut kusur sayılan bir söz, davranış veya nitelik isnat etmek” anlamında kullanılmaktadır.
İslam alimleri ayet ve hadislerdeki beyanlara dayanarak, ayrıca insan onurunu zedeleyen, toplumda dargınlık ve düşmanlıklara yol açan bir davranış olmasını dikkate alarak gıybetin haram olduğunda ittifak etmişlerdir.
Gıybetin yapılması gibi dinlenmesi de haram olarak kabul edilir.
İslam alimleri, bir zarar doğurma ihtimali yoksa; Sözle veya fiili olarak gıybet edene engel olunması, bu mümkün olmazsa En‘am Suresi’nin 68’nci ayetinin hükmü uyarınca gıybet edilen meclisin terkedilmesi, bu da mümkün değilse gıybete karşı bir hoşnutsuzluk duygusu içinde başka şeylerle uğraşılması gerektiğini belirtir.
Müslümanları kötü huy ve davranışlardan uzak tutmaya çalışan peygamberimiz, onları iftira konusunda da sıkça uyarmıştır.
Bilhassa yeni Müslüman olanlardan biat alırken; Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık ve zina yapmamak, hayırlı işlerde Resulullah’a karşı çıkmamak gibi içtimai ve siyasi önemi bulunan prensipler yanında iftira etmemeyi de zikredip söz alması, aynı şartların Resul-i Ekrem’e biat etmeye gelen kadınlar heyetinden de istenmesi dikkat çekicidir.
İslam’da iftira haram kılındığı gibi asılsız olması muhtemel haberlere doğruymuş gibi ilgi göstermek ve bunlara araştırmadan inanmak da yasaklanmıştır.
İslam ahlakında, ilke olarak insanlar aleyhinde onları kötüleyici ve incitici mahiyetteki her türlü konuşma ve dedikodu yasaklanmıştır.
Birinin aleyhinde yapılan konuşmanın gerçeğe dayanması onu gıybet olmaktan çıkarmaz.
Nitekim Hz. Peygamber, bir kişiyi kendisinde bulunan bir kusurla anmanın gıybet, ona asılsız bir kusur veya suç isnat etmenin ise iftira olduğunu bildirerek, konuya noktayı koymuştur.
O halde, bilmeden bile olsa yaptığımızın dedikodu mu, iftira mı olduğuna kafa yormadan, her ikisinden de uzak durmalıyız.
Sırrın sahibine emanet olun…

