
Vicdaniye Mahallesi’nden komşum ve benim spora başlamamın baş sorumlusu olan Ahmet Acaröz’ü kaybettik.
Vicdaniyespor’un kuruluşunda harcadığı çabayı, sonrasında gelen başarılardaki payını ve yeşil-kırmızılı kulübün yaşaması için verdiği mücadeleyi kıskanmamak mümkün değil.
Seksenli yılların ilk yarısında Vicdaniyespor’un kapısından girdiğim gün, onun lakabının ‘Helmut Schön’ olduğunu öğrendim.
‘Şapkalı Adam’ olarak tanınan efsanevi Alman futbol adamı Helmut Schön’ün adıyla andığımız Ahmet Acaröz’ün belki de ailesinden bile öncelik verdiği sevdası Vicdaniyespor oldu.
Yeşil-kırmızılı renklerle güldü. Yine onlarla üzüldü…
Benim de giyme şerefine eriştiğim Vicdaniyespor formalarını kendi elleriyle yıkadığına çok kez şahit oldum.
Balıkesir Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nda görev yaptığı süre içinde ise tüm kulüplerin eli-kolu oldu. Lisans tescili için aynı gün içerisinde iki kez Bursa’ya gidip gelmekten çekinmezdi.
Amatörlerin çilesini, sevincini, üzüntüsü, HABERCİ’nin spor sayfalarına ‘Amatörlerin Ağabeyi’ sıfatıyla başarıyla taşıdı.
Formasını giydikten sonra, hakemlik yaptığım dönemde maçını yönetme gururuna da eriştiğim bir Vicdaniyespor karşılaşmasından sonra “Ölümün senin yüzünden olacak” dediğini dün gibi hatırlıyorum.
Rahatsızlığı, son zamanlarda epeyce yormuştu. Buna rağmen, fırsat buldukça Ali Hikmet Paşa Spor Tesisleri’ne gelerek, belki de kendisinin yaşam sebebi olarak gördüğü amatör sevdasının yanında olmayı ihmal etmedi.
Ancak, dün aldığımız haberle, o da “Her nefis ölümü tadacaktır” buyruğuna uydu ve Hak’ka yürüdü. Rabbim, rahmetiyle muamele eylesin.
İnsanlar, doğarlar, büyürler ve ölürler…
Aslında bu kural, tüm canlılar için geçerlidir…
Doğmak ve ölmek bizim elimizde olmasa da büyümek bizim elimizdedir. İnsan, sadece yaşı veya cüssesi itibariyle büyümez. İnsanı büyüten, icraatlarıdır.
Divan şairlerimizden Baki’nin “Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş” dediği gibi geride bıraktıklarımızdır, bizi büyütecek ve bedenimiz toprak olsa da yaşamamızı sağlayacak olan…
Ahmet Acaröz’ün bu anlamda epey sermaye sahibi olduğunu söylemek çok zor değil.
Ahmet Acaröz gibi şehrin sporuna hizmet etmiş isimlerin yaşatılmasını, daha önce farklı kişilerin vefatının ardından dile getirdik ama sonuç alamadık.
Sonuç alamadık diye vaz geçmenin anlamı yok. Ben, bir kez daha yazayım da belki bir yerden başlanır. Bu değerlerin isimlerini spor tesislerinde yaşatmamız lazım.
Ali Hikmet Paşa Spor Tesisleri 1 No’lu Saha olacağına Ertuğrul Aşanel Sahası olsun…
2 No’lu Saha olacağına Cengiz Uran Sahası olsun…
4 No’lu Saha olacağına Ahmet Acaröz Sahası olsun…
Bandırma'da Ali Toptan, Gönen'de Halil Berke Aygün, Körfez'de Celal Çokşenoğlu sahaları olsun...
Lokman Müdürüm, ilk anda aklıma gelen isimler bunlar oldu. Unuttuklarımı, siz ilave edin. Bu uyulama artık başlasın ve alışkanlık haline gelerek, ilçelerimize de yayılsın.

