
Eskiden yaz yaklaşırken zincir marketlerde vantilatörler raflara dizilir, seçenek bol olurdu. Fiyatlar da çoğu kişi için erişilebilir sayılırdı. Şimdi ise manzara bambaşka. 18 bin TL’den başlayan ve yukarıya doğru tırmanan fiyat etiketleriyle klimalar her yerde karşımıza çıkıyor. Billboardlarda, afişlerde, internet reklamlarında… Üstelik taksit seçenekleri ve “sıcaktan kurtarır” vaatleriyle tüketiciyi cezbetmeyi başarıyorlar.
Ama işin aslı öyle mi?
Klima nereden alınırsa alınsın, montajı mutlaka yetkili servis yapıyor. Kendi başınıza ya da yetkisiz kişilerle kurulum yaparsanız, cihaz garanti dışı kalıyor. Sorun da tam bu noktada başlıyor: 10 günü aşan kurulum bekleme süreleri, iptal edilen randevular, bir yandan da kavurucu sıcaklar… Serinlemek için yapılan yatırım, insana rahatlamak yerine sabır testi gibi geliyor.
Üreticiler satış rakamlarında talebi karşılayabiliyorken, servis ağı neden aynı tempoya yetişemiyor? Bir bölgede yüzlerce klima satılırken, günde kurulabilecek cihaz sayısının belli olduğu açık. Bu durumda hata üreticide mi, yoksa servis organizasyonunda mı? Birçok kişi bu durumdan şikâyetçi; hatta klimayı almaktan vazgeçenler bile var.
Servislerin de kendince haklı yanları var. Personel sayısı ve mesai saatleri sınırlı. Üstelik bu ekipler sadece kurulum değil; bakım, arıza giderme, gaz dolumu gibi işler de yapıyor. Özellikle yaz döneminde, bu ek yük yoğunluğu ikiye katlıyor. Böyle olunca, randevu süreleri iyice uzuyor ve plan yapmak zorlaşıyor.
Açıkçası, üreticilerin ya da Ticaret Bakanlığı’nın bu konuda adım atması şart. Çünkü eve gelen klimanın 20 gün sonra kurulması demek, yazın neredeyse dörtte birini boşa harcamak demek.
Balıkesir’de Durum Nasıl?
Balıkesir’de klima servisi sayısı kağıt üzerinde yeterli gibi görünse de, yaz aylarında artan talep nedeniyle kurulum süreleri çoğu zaman 15 günü aşıyor. Sıcaklığın yüksek olduğu günlerde bu bekleyiş, vatandaşların tepkisini çekiyor.
Her yaz tekrarlanan bu tablo, servis altyapısının talebe göre yetersiz kaldığını gösteriyor. Servisler, mevcut personel ve randevu kapasitesinin üzerinde çalıştıklarını söylese de, her yıl aynı yoğunluğun yaşanması, “yoğunluk” açıklamasını zayıflatıyor.
Sorumluluk Kimde?
Bir diğer tartışma konusu da işin sorumluluk tarafı.
Tüketici mi daha bilinçli davranmalı, yoksa üretici ve servis ağı mı planlamasını güçlendirmeli?
- Tüketici cephesi: “Ürünü aldık, kurulum süresini net söylemediler. Beklemek zorunda kaldık.”
- Servis/üretici cephesi: “Yazın kapasite üstü talep geliyor. Personel sayısı belli, herkes aynı anda hizmet bekliyor.”
Yazlık Bölgelerde Ayrı Bir Yoğunluk
Balıkesir’in Ayvalık, Edremit, Erdek gibi sahil ilçelerinde tablo biraz daha farklı. Yazlık ev sahipleri yılın çoğunu başka şehirlerde geçiriyor. Klimayı aldıktan sonra ise “en kısa sürede kurulum” talebi çok yüksek oluyor. Kısa tatil döneminde servisin birkaç gün içinde gelmemesi, kimi zaman siparişin iptaline ya da farklı bir firmaya yönelmeye neden olabiliyor.
Sonuç olarak, satış öncesinde teslim ve kurulum süresinin net belirtilmemesi, yaz sıcağında serinlemek isteyenleri mağdur ediyor. Her yaz talebin bu kadar yoğun olacağı biliniyorken, servis planlamasının hâlâ bu tempoya uyum sağlayamaması hem yerelde hem de ülke genelinde çözüm bekleyen bir problem.