
Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Çabuk, ‘10 Dünya İnsan Hakları Günü’nde yaptığı açıklamada dünyada insan hakları konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Çabuk, “Bugün dünyanın vicdanlı tüm insanlarının, uluslararası kuruluşların, hükümetlerin önündeki en büyük görev, insanlığı tehdit eden tehlikelere karşı tedbir almak, maddi ve manevi tüm tahripleri ortadan kaldıracak adımları atmaktır” dedi.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ilan edilmesinin üzerinden 72 yıl geçtiğini kaydeden Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Çabuk, insanı korumak, haklarını savunmak idealiyle gündeme getirilen ve tüm dünyaya ilan edilen bu bildirgenin, maalesef insanlığın hiçbir mağduriyetine çare olmadığına dikkat çekti. Çabuk, “Bu bildirgenin varlığına rağmen, insanlık, ne yazık ki önleyici, etkin bir irade gücü ortaya koyamamıştır. Bugün dünyanın birçok coğrafyasında emperyalist güçler sömürü düzenlerini devam ettirmekte, insani değerlere karşı saldırılar sürmekte, hak ihlalleri dayanılmaz boyutlara ulaşmaktadır. Bazı coğrafyalarda savaş normal hayat düzeni, terör gündelik olay, mültecilik kader; barış, huzur ve adalet sıra dışı bir hâl almıştır. Haksızlık, sömürü, açlık, ölüm, şiddet, istismar sıradan; hukuk, adalet, eşitlik sıra dışı olmuştur. Haksızlık artık bireysellikten çıkmış, bazı ülkelerin yazgısı hâline gelmiş; şiddet kanıksanmış, zulüm egemenlik enstrümanına, körlük ve sağırlık bir iletişim biçimine dönüşmüştür” dedi.
Srebrenitsa’da, Hocalı’da, Halepçe’de, Doğu Türkistan’da yaşanan soykırımların bu dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini belirten Çabuk, açıklamasına şöyle devam etti: “Filistin, Irak, Afganistan, Suriye, Libya göz göre göre işgal edilmiş; iç savaş, salgın ve açlık insanlık tarafından Afrika’nın normal hâli gibi kanıksanmıştır. Aylan bebeklerin cansız bedenleri sahile vuruyor, George Floydlar sırf ten renginden dolayı sokak ortasında resmi üniformalılar tarafından katlediliyor, Pierre Webolar maç esnasında stadyumda ırkçı saldırıya uğruyor. İslamofobi bilinçli bir şekilde yaygınlaştırılıyor, Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (SAV) yapılan hakaretlere başka konularda özgürlük savunucusu, barış elçisi olanlar sağır ve dilsiz kalıyor. Mescid-i Aksa’ya yönelik çirkin saldırılar karşılıksız kalıyor. Bütün bunlar göstermektedir ki, başta Batı olmak üzere, birçok devlet için bazı temel insan hakları bile sadece kendileri için geçerlidir.” Çiğdem AKBAY

